Meaning of
"çalışan"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ÇALIŞAN
LABORING
ÇALIŞAN
LABOURING
çalışan
labouring
ÇALIŞAN
WORKING
ÇALIŞAN
ACTIVE
çalışan
employee
Çalışan astar
Working lining
çalışan bayan
working lady
çalışan bayan
working woman
Çalışan bir pervanenin doğurduğu ve gemiiyi boy ekseninde itmeye yarayan güç.
THRUST POWER
Çalışan gemi adamı.
WORKAWAY
Çalışanlar sandığı
Employees pension
Çalışanlara Sağlanan Faydalar
Employee Benefits
çalışanları belirlenen şekilde yöneten kimse
man manager
çalışanların korunması
feather bedding