Meaning of
"örtülü"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
örtülü
cryptic
örtülü
latent
ÖRTÜLÜ
SHUT
örtülü
implicit
örtülü
in
örtülü
hushhush
ÖRTÜLÜ
MUFFLED
Örtülü
Covered
Örtülü
Covered by
örtülü
covert
Örtülü anlatılan
Implicitly described
Örtülü asıltı (seramik toz)
Coated colloids
Örtülü aşındırıcı
Coated abrasive
Örtülü aşındırıcılı ürün
Coated abrasive product
Örtülü çelik
Coated steel
Örtülü elektrot
Shielded electrode
Örtülü elektrot
Covered electrode
örtülü elektrot
coated electrode
Örtülü enflasyon
Implicit inflation
Örtülü Faktoring
Undisclosed Factoring
örtülü fırın
muffle furnace
Örtülü karbon elektrotlu kaynak; tozaltı karbon elektrotlu kaynak
Shielded carbon electrode welding
Örtülü karbür
Coated carbide
Örtülü karbür takımları
Coated carbide tools
örtülü kazanç
camouflage of earnings
Örtülü kesme takımları
Coated cutting tools
Örtülü kısıtlamalar
Disguised restrictions
Örtülü kumaş
Coated fabric
Örtülü metal
Coated metal
Örtülü sermaye
Disguised capital, thin capitalization
Örtülü sermetler
Coated cermets
Örtülü sokuntular; örtülü insörtler
Coated inserts
Örtülü takımlar
Coated tools
Örtülü yüksek hız çelikleri; Kaplamalı yüksek hız çelikleri
Coated high speed steels
Örtülü yüzey
Coated surface
Örtülü; yalıtılmış;korunaklı;korumalı; blendajlı
Shielded
Örtülük bezler
Cloth