Meaning of
"ün"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ÜN
REPORT
ÜN
REPUTATION
ün
reputation
Ün
Reputation, fame
ün
repute
ÜN
KUDOS
ÜN
BAYS
ÜN
PROMINENCE
ün
prominence
ÜN
LAURELS
ün
fame
ÜN
CELEBRITY
ün
celebrity
ÜN
GLORY
ÜN
DISTINCTION
ÜN
NAME
ÜN
PRESTIGE
ün
prestige
ün
renown
ÜN
REP
ün kazanmak
make a name for oneself
ün şöhret
reputation
ün, ad, şan, şöhret
renown
ün, şöhret
fame
üniform
uniform
üniform granülometrili
closely graded
ÜNİFORMA
SERVICE DRESS
ÜNİFORMA
SERVICE UNIFORM
ÜNİFORMA
HARNESS
ÜNİFORMA
UNDRESS
ÜNİFORMA
INVESTITURE
ÜNİFORMA
UNIFORM
Üniforma
Uniform
ÜNİFORMA
BATTLE DRESS
ÜNİFORMA
LIVERY
üniforma
investiture
ÜNİFORMA
REGIMENTALS
ÜNİFORMA GİYDİRMEK
UNIFORM
Üniformalar
Uniforms
ÜNİFORMALI
UNIFORMED
üniformalı
uniformed
üniformalı
liveried
üniformalı uşak, piyade neferi
footman
ÜNİSEKS
UNISEX
ÜNİTE
UNIT
ÜNİTE
UNITARY
ünite
unit
ünite
cell
Ünite ana trafosu, ünite trafosu
Unit main transformer
Ünite gücü
Unit capacity
Ünite gücü
Unit power
Ünite iç ihtiyaç trafosu, ünite yardımcı trafosu
Unit auxiliary transformer
Ünite iç ihtiyaç trafosu, ünite yardımcı trafosu
Unit service transformer
Ünite kasa
Unit case
Ünite kumanda odası
Unit control room
Ünite kumandası, blok kumandası
Unit open loop control
Ünite reglajı, blok reglajı
Unit closed loop control
Ünite reglajı, blok reglajı
Unit control system
Ünite şaltı
Unit switchgear
Ünite trafosu, blok trafosu
Unit transformer
Ünite, blok, birim
Unit
Ünitelerin paralel çalışması
Parallel operation
Ünitenin müşteriye devri
Delivery of a unit to the customer
Üniteyi durdurmak, türbini devreden çıkartmak
Shut down, to-
üniversal
universal
üniversal ayna
combination chuck
üniversal haslık
allround fastness
Üniversal kirişhaddesi
Universal beam mill
Üniversal Park Sistemleri/Servisleri
Universal Parking Services
Üniversal pense
Combination pliers
Üniversal rende
Bullnose pilers
ÜNİVERSİTE
COLLEGE
ÜNİVERSİTE
UNIVERSITY
üniversite
university
ÜNİVERSİTE
VARSITY
üniversite
varsity
Üniversite bankacılığı
University banking
üniversite disiplin sorumlusu
proctor
Üniversite Genel Sekreteri
Acting Secretary General
Üniversite kampusu
university campuses
ÜNİVERSİTE MEZUNU
COLLEGER
ÜNİVERSİTE MEZUNU
COLLEGIAN
ÜNİVERSİTE MEZUNU
GRADUATE
üniversite mezunu
graduate of the university
ÜNİVERSİTE MEZUNU
GRADUATE STUDENT
ÜNİVERSİTE MEZUNU
POSTGRADUATE
üniversite mezunu
bachelor
üniversite mezunu için kurs
graduate course
üniversite öğrencilerine özgü
collegiate
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ
UNDERGRAD
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ
UNDERGRADUATE
üniversite öğrencisi
college student
üniversite öğrencisi
collegian
üniversite öğrencisi
university student
Üniversite öğrencisi; Lisans öğrencisi
Undergraduate
Üniversite Senatosu
The University Senate
Üniversite Senatosu Üyeleri
Members of the University Senate
ÜNİVERSİTE SINAVI
MATRICULATION
ÜNİVERSİTE SINAVINA GİRMEK
MATRICULATE
üniversite son sınıf öğrencisi
final year undergraduate student
üniversite sonrası öğrenimle ilgili
postgraduate
üniversite sözlüğü
collegiate dictionary
üniversite şehrinde yaşayan ama üniversiteyle bağlantısı olmayan
townee
üniversite şehrinde yaşayan ama üniversiteyle bağlantısı olmayan
townie
üniversite şehrinde yaşayan ama üniversiteyle bağlantısı olmayan
towny
üniversite şehrinde yaşayan ama üniversiteyle bağlantısı olmayan kimse
townier
Üniversite Takvimi
U University Calendar
Üniversite Ulaşım Merkezleri
University Transportation Centers
ÜNİVERSİTE ÜYESİ
GOWNSMAN
üniversite üyesi ol
matriculate
üniversite ve yüksek okullarda yarı yıl içinde yapılan sınav
visa
üniversite veya lisenin son iki sınıfında olan öğrenci
upperclassman
Üniversite Yönetim Kadrosu
The University Administrative Board
Üniversite Yönetim Kurulu
The University Administrative Committee
Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri
Members of the University Administrative Committee
üniversite yurdu
hall of residence
üniversite, birdem
university
Üniversite; Bilim kenti
University
üniversitede birinci sınıf öğrencisi
fresher
üniversitede öğrenimi belli bir konuda yoğunlaştırmak, başlıca bir mevzu takip etmek. , binbaşı
Major
üniversitedeki öğretim üyesine tanınan uzun ve maaşlı izin
sabbatical
üniversiteden en iyi arkadaşım
my best friend from college
ÜNİVERSİTELER ARASI
INTERCOLLEGIATE
üniversiteler arası
intercollegiate
Üniversiteler Ulaşım Çalışmaları Grubu
Universities Transport Studies Group
üniversiteler ve kollejler
universities and colleges
üniversiteli
undergrad
ÜNİVERSİTELİLERE ÖZGÜ
COLLEGIATE
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul
junior college
üniversitenin yıldız takımında yarışabilme süresini uzatmak için okula ilk yılın ortasında kaydolan sporcu
grayshirt
üniversiteye devam etmek
go to school
üniversiteye giriş sınavı
matriculation
üniversiteye yeni başlamış kız öğrenciye yardımcı olan üst dönemden kız öğrenci
big sister
üniversiteye yeni başlayan öğrenciler
university freshmen
ÜNLEM
INTERJECTION
ünlem
doggone
ÜNLEM
EXCLAMATION
ünlem
exclamation
ünlem
hue
ünlem
interjection
ünlem ile ilgili
interjective
ünlem işareti
exclamation mark
ünlem işareti
exclamation point
ÜNLEM NİTELİĞİNDE OLAN
EXCLAMATORY
ünlem tümcesi
exclamatory sentence
ünlem), evet! peki!, anlaşıldı
Roger
ünlem, nida
interjection
ünlemli makine adresi
bang path
ünlü
star
ÜNLÜ
REPUTABLE