Meaning of
"1.şans, talih, 2.ihtimal, olasılık, 3.fırsat, olanak, 4.risk, 5.rastlantı sonucu oluşmak, şans eseri olmak, tesadüfen olmak, 6.göze almak, denemek, riske girmek, 7.tesadüfi, rastlantısal, planlanmamış"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
1.şans, talih, 2.ihtimal, olasılık, 3.fırsat, olanak, 4.risk, 5.rastlantı sonucu oluşmak, şans eseri olmak, tesadüfen olmak, 6.göze almak, denemek, riske girmek, 7.tesadüfi, rastlantısal, planlanmamış
chance