Meaning of
"1.rüzgârla düşen meyve, 2.beklenmedik para, beklenmedik şans, 3.son bulmak, 4.telaşlandırmak, ateşlendirmek, azdırmak, heyecanlandırmak"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
1.rüzgârla düşen meyve, 2.beklenmedik para, beklenmedik şans, 3.son bulmak, 4.telaşlandırmak, ateşlendirmek, azdırmak, heyecanlandırmak
windfall