Meaning of
"AVUÇ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
avuç
palm
AVUÇ
HANDFUL
AVUÇ AÇMAK
CADGE
avuç dolusu
handful
avuç dolusu
handfuls
avuç içi
palm
avuç içi bilgisayar
palmtop computer
avuç içi kadar
poky
avuç içi kadar, çok darıskal oda;ayak koymaya boş yer yoktur;boş yerin olmaması;nereninse basırık olması
not enough room to swing a cat
avuç içi tarama kimliği
palm-scanning ID
avuç içi tarama kimlik dizgesi
palm-scanning ID system
avuç içi ve ayak tabanlarındaki deri çizgilerinin kıvrımlar yaparak oluşturdukları özel şekil
dermatoglyphic
Avuç içi.
PALM OF HAND
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi
mensal line
avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi
line of heart
avuç içinde bulunan bir çizgi
heart line
avuç içinde bulunan bir çizgi
mensal line
avuç içinde bulunan bir çizgi
line of heart
avuç içinde bulunan bir çizgi
love line
avuç içinde görülen yaşam çizgisi
life line
avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen
triangle of mars
avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen
great triangle
avuç içinde saklamak
palm
avuç içinde, parmakların altında yer alan ve el falcıları tarafından mizaca ve kişisel özelliklere dair bilgi verdiğine inanılan küçük et çıkıntısı
mountain
Avuç taşlama makineleri
Angle grinders
avuç, el ayası
thenar
avuçiçi bilgisayar
palmtop computer
avuçiçi izi
palmprint
avuçlamak
fist
avuçlamak
grasp