Meaning of
"DEMİRLİ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DEMİRLİ
IRONY
DEMİRLİ
ANCHORED
demirli
siderous
DEMİRLİ
FERREOUS
DEMİRLİ
FERRIFEROUS
demirli
ferric
demirli
ferriferous
DEMİRLİ
CHALYBEATE
demirli
ferrous
demirli
ferruginous
demirli
iron-bearing
Demirli balçık; demirli kil
Iron clay
DEMİRLİ BASTON
PIKESTAFF
Demirli beton; Betonarme
Reinforced concrete
Demirli bir gemide,zincire verilen kalomanın demir yeri derinliğinden 4 mislinden fazla olması (tam kaloma) veya deniz dibine döşenen zincirin hemen hemen düz olması.Uzun kaloma.
LONG STAY
Demirli bir geminin denizlerin etkisi ile kalkıp süratle düşmesi,kalkıp kalkıp vurması
HEAVE AND SET
Demirli çakmaktaşı
Ferruginous cherts
demirli çakmaktaşı
iron flint
Demirli gereçler
Ferricmaterials
Demirli gereçler
Ferrous materials
Demirli globülin; Transferin(kan)
Transferrin
demirli göktaşı
iron meteorite
Demirli göktaşları
Iron meteorites
Demirli göletaşı
Siderolite
Demirli karbonatlar
Ferruginous carbonates
Demirli kayağantaş;Demirli arduvaz
Ferruginous slate
Demirli kum
Iron sand (Iserine)
Demirli kumtaşı
Ferruginous sandstone
Demirli olan bir geminin tarayıp taramadığını anlamak için el iskandilinin gemiye bağlanarak kurşun kısmının deniz dibine bırakılması.
DRIFT LEAD
Demirli önalaşımlama
Ferroalloying
Demirli önalaşımlama metalleri
Ferroalloying metals
demirli portland çimentosu
iron portland cement
demirli su
chalybeate water
Demirli yük, demirli yüklenti
Ferrous charge
Demirli yüklenti gereçleri
Iron-bearing charge materials
demirli, demirden oluşan metal
ferrous metal
demirli, içinde demir tuzları olan
chalybeate
demirli, pas renginde
ferruginous
Demirli; Demir içeren
Ferriferous
Demirli; Demiriki içeren
Ferro-
Demirli; İki değerlikli demirli; Demiriki’li
Ferrous