Meaning of
"EMNİYET"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
emniyet
repose
emniyet
anchorage
emniyet
faith
emniyet
confidence
emniyet
safeness
Emniyet
Safety
EMNİYET
POLICE STATION
emniyet
trust
emniyet
secureness
EMNİYET
SECURITY
emniyet
security
EMNİYET
CREDIT
emniyet
credit
EMNİYET
RELIABILITY
EMNİYET
RELIANCE
emniyet
reliance
Emniyet aletleri (tırmanma ekipmanı)
Belay devices (climbing equipment)
Emniyet amaçlı ayak giyecekleri
Safety footwear
emniyet arabası
paddy wagon
Emniyet başlıkları
Safety headgear
Emniyet camları
Safety glass
Emniyet camları, lamine edilmiş, motorlu kara taşıtlarında, hava taşıtlarında, uzay araçlarında, gemilerde ve diğer taşıtlarda kullanım için uygun boyut ve şekilde (düz, bombeli, vb.) olanlar
Laminated safety glass, of size and shape suitable for incorporation in motor vehicles, aircraft, spacecraft, vessels and other vehicles
Emniyet camları, sertleştirilmiş (temperlenmiş) hava taşıtlarında, uzay araçlarında, gemilerde ve diğer taşıtlarda kullanım için uygun boyut ve şekilde olanlar (motorlu kara taşıtlarında kullanılanlar hariç)
Toughened safety glass of size and shape for use in aircraft, spacecraft, vessels and other vehicles (excluding those used in motor vehicles)
Emniyet camları, sertleştirilmiş (temperlenmiş), motorlu kara taşıtlarında kullanım için uygun boyut ve şekilde olanlar
Toughened (tempered) safety glass ,of size and shape suitable for motor vehicles
Emniyet camları, sertleştirilmiş (temperlenmiş), motorlu kara taşıtlarında, hava taşıtlarında, uzay araçlarında, gemilerde ve diğer taşıtlarda kullanım için uygun boyut ve şekilde olanlar
Toughened (tempered) safety glass, of size and shape suitable for incorporation in motor vehicles, aircraft, spacecraft, vessels and other vehicles
emniyet cıvatası
safety bolt
emniyet çubuğu
safety rod
Emniyet devresi
Safety circuit
Emniyet dilli yük kancası.Kilitli kanca.
SAFETY,HOOK
Emniyet diyaframı, emniyet membranı
Bursting diaphragm
Emniyet ekipmanı
Safety equipment
Emniyet ekipmanı
Security equipment
emniyet faktörü
safety factor
Emniyet filesi
Safety net
Emniyet fitilleri; infilak fitilleri
Safety fuses; detonating fuses
Emniyet fitilleri; infilak fitilleri; kapsüller; ateşleyiciler; elektrikli kapsüller
Safety fuses
emniyet freni
safety brake
Emniyet gergisi
Seat belt
emniyet gerilmesi
allowable stress
Emniyet gerilmesi
fulcrum
emniyet gözlüğü, koruyucu gözlük
safety goggles
emniyet haberleşmesi
safety communication
Emniyet hattı (elektrikte)
Safety feed line
emniyet ikazı
safety alert
Emniyet kağıtları
Security paper
Emniyet kaplini
Safety clutch
emniyet katsayısı faktörü
factor of safety
Emniyet katsayısı, güvenlik katsayısı
Safety coefficient
Emniyet katsayısı, güvenlik katsayısı
Safety factor
EMNİYET KEMERİ
HARNESS
Emniyet kemeri
Lap belt
EMNİYET KEMERİ
LAPBELT
EMNİYET KEMERİ
SHOULDER BELT
emniyet kemeri
safety belt
emniyet kemeri
seat belt
Emniyet kemeri
Seat belt (Safety belt )
emniyet kemeri
seatbelt
emniyet kemeri bağla
worn a seat belt
emniyet kemeri bağla
wear a seat belt
Emniyet kemeri devre motoru
Detonator for seat-belt driver’s
Emniyet kemeri ön gerilimi
Seat-belt tensioner
Emniyet kemeri sesli ikaz
Buzzer for beet warning
Emniyet kemerini bağla
Fasten your seat belt
Emniyet kemerleri
Safety harnesses
Emniyet kemerleri
Seat belts
Emniyet kemerleri için kilitler
Locks for safety belts
emniyet kibriti
safety match
emniyet kilidi
safety lock
emniyet kilidi
wheel lock
Emniyet kilidi, emniyet dili
Safety key
Emniyet kilidi, güvenlik kilidi
Safety lock
Emniyet kontağı
Safety contact
emniyet lambası, güvenlik ışıtacı
safety lamp
emniyet lastiği
safety tyre
emniyet mandalı
safety catch
Emniyet membranı
Explosion diaphragm
Emniyet membranı
Rupture diaphram
Emniyet membranı
Tearing foil
Emniyet membranı
Relief diaphram
emniyet musluğu
escape cock
Emniyet Müdürlüğü
Security Department, Police Deparment
Emniyet payı, güvenlik payı
Safety margin
emniyet pimi
shear pin
Emniyet pimi
SAFETY PIN
emniyet pimi
safety pin
emniyet programı
safety programme
emniyet rayı
check rail
Emniyet regülatörü
Safety governor
emniyet riski
safety risk
Emniyet rölesi
Safety relay
emniyet sahası
safety area
Emniyet sınırı
Safety limit
emniyet somunu
locknut
Emniyet somunu, kilit somunu
Locknut
emniyet somunu, kontra somun
lock nut
emniyet somunu, kontra somun
locknut
Emniyet somunu; kilit somunu
Lock nut
emniyet supabı
priming valve
emniyet supabı
emergency valve
emniyet supabı
relief valve
emniyet süpabı
safety valve
emniyet şalteri
safety switch
Emniyet şalteri, devre kesici (elekt.)
Limit switch
Emniyet şalterleri
Safety switches
emniyet tapası, sigorta
safety fuse
emniyet tedbiri
safety measure
Emniyet tedbirleri, güvenlik önlemleri
Safety precautions
emniyet tertibatı
safety device
Emniyet tesisatları
Safety installations
EMNİYET TETİĞİ
SEAR
emniyet valfı
escape valve
Emniyet valfleri
Safety valves
Emniyet ventili
Safety valve
Emniyet ventili ön yüklemesi
Safety valve loading
Emniyet ventili, tahliye vanası
Relief valve
emniyet veren
assuring
Emniyet yivi (jeneratörlerde)
Locking slot
emniyet yönetim sistemi
safety management system
Emniyet zinciri
Guard-chain
emniyet zinciri, kar zinciri
safety chain
emniyet, güven, asayiş, selâmet, korkusuzluk
Safety
Emniyet, güvenlik
Security
Emniyet, güvenlik, iş güvenliği
Safety
emniyete almak
secure
emniyete almak
ensure
Emniyeti iyileştirme
security improvement
emniyeti kötüye kullanma
breach of trust
Emniyeti suistimal
Abuse of confidence
emniyetle
On trust
emniyetle
safely
emniyetle, sımsıkı
Securely
Emniyetli
Under shelter
emniyetli
safe
emniyetli
sound
emniyetli
secure
emniyetli
securely
Emniyetli basınç sınırı
Safety head
Emniyetli hız.Genel bir tanımlama olarak siste geminin üzerinde görüş mesafesinin yarısı olan hız.Tehlikeli yerlerde,tehlikeye düşmemek yada tehlike yaratmamak için olanaklar içinde geminin üzerinde bulundurulması uygun olan hız.
MODERATE SPEED
Emniyetli tıraş bıçakları (jiletler dahil)
Safety razor blades (including razor blades blanks in strips)
EMNİYETLİ YER
BEACHHEAD
Emniyetli, emniyette, mahfuz
Safe
emniyetsiz
unsafe
emniyetsiz
insecure
EMNİYETSİZ
INSECURE
emniyetsiz, sağlam olmayan, garantili olmayan
Insecure
emniyetsizlik
distrust
emniyetsizlik
insecurity
EMNİYETSİZLİK
INSECURITY
Emniyette
At bay
emniyette, emin ellerde, selâmette, salim
Safe