Meaning of
"GEÇMİŞTE"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
geçmişte
In one’s day
geçmişte
In the past
GEÇMİŞTE
BACK
geçmişte belirli bir zaman
thenness
geçmişte bir zaman
a time in the past
geçmişte devam eden zaman
past continuous tense
GEÇMİŞTE KALAN
BYGONE
GEÇMİŞTE KALMAK
LINGER
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon
historical attraction
geçmişte türkiye’de kullanılan bir madeni para
altilik
geçmişte var olmuş
historic
GEÇMİŞTEKİ BİR BOŞLUĞUN DOLDURULMASI
CONFABULATION
GEÇMİŞTEN KONUŞMAYA İSTEKLİ
REMINISCENT