Meaning of
"KİMSE"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KİMSE
CAD
KİMSE
PERSON
KİMSE
ONE
kimse
dweller
kimse
individual
kimse
scavenger
KİMSE
SOUL
kimse
bugger
KİMSE
WIGHT
kimse benimle konuşmayacak
no one will talk to me
Kimse bilemez
No one knows
kimse nerede olduğumu bilmiyor
no one knows where i am
kimse seni sorgulamıyor
no one’s questioning you
kimse seni suçlamıyor
nobody blames you
kimse sizi sorgulamıyor
no one’s questioning you
kimse yarın ne olacağını bilemez
nobody knows what will happen tomorrow
Kimsecikler yok
Not a soul
kimseden aşağı kalmamak
be second to none
Kimseden korkmadan ve kimseye boyun eğmeden
Without fear or favour
kimseler duymasın ama
between you and me and the bed post
kimseler duymasın ama
between you and me and the gatepost
kimseler duymasın ama
between you and me and the wall
kimsenin senden daha iyi olduğunu söylemesine izin verme
don’t ever let anybody tell you they’re better than you
Kimsenin yardımı olmadan
Off one’s own bat
kimsenin yardımı olmaksızın
All alone
kimsesiz
forlorn
KİMSESİZ
ALONE
kimsesiz
unfortunate
KİMSESİZ
ORPHAN
KİMSESİZ
DESOLATE
KİMSESİZ
LONE
kimsesiz
lonely
KİMSESİZ
SOLITARY
KİMSESİZ
OUTCAST
KİMSESİZ
ALL ALONE
kimsesiz çocuk
gamin
KİMSESİZ ÇOCUK
WAIF
kimsesiz türk vatandaşlarına aylık bağlanması hakkında kanun
law number 2022 on putting needy, weak and forlorn turkish citiziens over the age of 65 on pension
kimsesiz ümitsiz
forlorn
kimsesiz, yalnız, tek
lone
KİMSESİZLİK
ORPHANAGE
KİMSESİZLİK
DESOLATION
kimsesizlik
desolation
kimsesizlik
lonely
kimseye çaktırmadan
on the quiet
kimseye görünmeden var olan
offscreen
KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMA
SELF-SUFFICIENCY
Kimseyi karıştırmadan
Without implicating anyone
KİMSEYLE GÖRÜŞMEYEN
SECLUDED
KİMSEYLE GÖRÜŞTÜRMEMEK
SECLUDE
KİMSEYLE GÖRÜŞTÜRÜLMEYEN TUTUKLU
INCOMMUNICADO