Meaning of
"Kıt"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KIT
MEAGER
KIT
MEAGRE
KIT
PENURIOUS
kıt
penurious
kıt
stingy
KIT
EXIGUOUS
KIT
SHORT
KIT
LEAN
kıt
drought
KIT
DROUGHTY
KIT
LIMITED
KIT
SKIMP
KIT
SKIMPY
KIT
CONSTRICTED
KIT
FEW
KIT
SCANT
KIT
SCANTY
kıt
scarce
kıt
poor
KIT
SCRIMPY
Kıt
In short supply
KIT
CLOSE
Kıt kanaat geçinerek
Hand to mouth
kıt kanaat geçinme
bare living
kıt kanaat geçinmek
keep body and soul together
kıt kanaat geçinmek
keep the wolf from the door
kıt kaynak
scarce resource
Kıt Kaynaklar
Scarce Resources
Kıt, az
Scant(Scanty)
KITA
STANZA
KITA
STAVE
KITA
BATTALION
KITA
CANTO
KITA
STROPHE
KITA
QUATRAIN
KITA
VERSE
KITA
CONTINENT
KITA
CONTINENTAL
kıta
continent
KITA
DETACHMENT
KITA
CORPS
kıta bölüm çizgisi
continental divide
kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası
land mass
kıta içlerine kadar uzanan sığ deniz
epeiric sea
kıta içlerine kadar uzanan sığ deniz
epicontinental sea
Kıta kenarı
Continental margin
kıta sahanlığı
continental shelf
kıta sahanlığı, kara sahanlığı
continental shelf
Kıta sahanlığı,eşiği.
CONTINENTAL SHELF
kıta subayı
regimental officer
Kıta yüzeyi
Continental margin
kıta, anakara
continent
kıtadan daha küçük, geniş kara parçası
subcontinent
Kıtalar arası balistik füzeler
Inter continental ballistic missiles
kıtalar arası yolculuklar için kullanılan ingilizce ifade
long-haul
KITALARARASI
INTERCONTINENTAL
kıtalararası
intercontinental
Kıtalararası balistik füze
Transcontinental ballistic missle(TCBM)
kıtalararası balistik füze
intercontinental ballistic missile
Kıtalararası güdümlü füze
Intercontinental ballistic missile (ICBM)
kıtalararası roket
icbm
KITALARDAN KÜÇÜK KARA PARÇASI
SUBCONTINENT
kıtalardan küçük kara parçası
subcontinent
KITASAL
CONTINENTAL
kıtasal
continental
kıtasal kontrol ağı
continental control network (cnn)
Kıtasal sistem
Continental system
Kıtasal, Avrupa kıtasına ait
Continental
kıtaya yakın büyüklükte bir yer
subcontinent
kıtayı kateden, kıtaötesi
transcontinental
Kıtı kıtına
By the skin of the one’s teeth
KITI KITINA
SCARCELY
KITIK
TOW
kıtık
flock
kıtık şilte
flock bed
Kıtık, kısa elyaflı atık yün
Mungo
Kıtık; Kısa yün
Tow
Kıtıklı alçı levha;Kartonpiyer; Bağdadi çıta
Plaster board
Kıtıktan yapılmış bez
Tow cloth
Kıtır
Crisp
Kıtır
Crispy
Kıtır ekmek
Crouton
KITIR KITIR
CRUSTY
KITIR KITIR
BRITTLE
KITIR KITIR
CRISP
KITIR KITIR
CRUNCHY
KITIR KITIR YEMEK
CRUNCH
kıtıra almak
mock
kıtlığını çekmek, azalmak, kısalmak
run short
KITLIK
PAUCITY
kıtlık
paucity
kıtlık
meager
KITLIK
PENURY
KITLIK
EXIGUITY
kıtlık
exiguity
KITLIK
DEARTH
KITLIK
DROUGHT
KITLIK
FAILURE
KITLIK
FAMINE
kıtlık
famine
kıtlık
scanty
kıtlık
scarceness
KITLIK
SCARCITY
kıtlık
scarcity
kıtlık
sparse
kıtlık bölgesi
depletion layer
kıtlık içinde olmak
be ill off
Kıtlık, azlık, yetersizlik
Scarcity
kıtlık, nadirlik, azlık
scarceness
kıtlık, yetersizlik, kifayetsizlik
scantiness