Meaning of
"OLAĞANDIŞI"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
olağandışı
abnormal
OLAĞANDIŞI
UNUSUAL
OLAĞANDIŞI
UNWONTED
OLAĞANDIŞI
SINGULAR
olağandışı
offbeat
OLAĞANDIŞI
EXTRAORDINARY
Olağandışı
Extraordinary
OLAĞANDIŞI
OUT OF THE COMMON
OLAĞANDIŞI
OUT OF THE ORDINARY
OLAĞANDIŞI
OUT-OF-THE-WAY
OLAĞANDIŞI
PRETERNATURAL
OLAĞANDIŞI
UNCOMMON
olağandışı aşınma, hızlanmış erozyon
abnormal erosion
olağandışı bitiş
abend
olağandışı bitiş
abnormal ending
olağandışı durma
abnormal end
olağandışı durum
exception
olağandışı durum iletisi
exception message
olağandışı durum işleme
exception handling
Olağandışı ışık, kırılma yasasına uymayan ışık
Extraordinary ray
Olağandışı Kalemler
Extraordinary Items
Olağandışı kalp büyümesi(tıp)
Auxocardia
olağandışı son
abnormal end
olağandışı son
abnormal end, abnormal termination
olağandışı son
abnormal termination
olağandışı sonlandırma
abnormal termination
olağandışı sonlanma
abend
Olağandışı tanebüyümesi
Abnormal grain growth
Olağandışı tasarım, mıknatıslı mercek
Pancake lens
olağandışı yansıma
abnormal reflection
olağandışı, alışılmamış
out of the ordinary
olağandışı, anormal
out of the way
olağandışı, garip, tuhaf, acayip
offbeat
Olağandışı, nadir, eşine az rastlanır
Uncommon
Olağandışı; aşırı; ölçüsüz
Abnormal
Olağandışıişgörmezlik türü
Uncommon failure mode
Olağandışıişgörmezlik; Olağandışı bozulma
Uncommon failure
OLAĞANDIŞILIK
ABNORMALITY
OLAĞANDIŞILIK
UNUSUALNESS
OLAĞANDIŞILIK
DIFFERENCE
OLAĞANDIŞILIK
UNCOMMONNESS