Meaning of
"SİYASAL"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SİYASAL
POLITIC
SİYASAL
POLITICAL
siyasal
political
Siyasal bağlar
Political affiliations
SİYASAL BİLGİLER
POLITICAL SCIENCES
siyasal bilgiler
political science
SİYASAL BİLGİLER
GOVERNMENT
Siyasal Bilgiler
School of Political Sciences
siyasal coğrafya
political geography
Siyasal Düşünceler Tarihi
History of Political Thought
Siyasal Farkındalık
Political Awareness
siyasal görev
political duty
siyasal iltica, sığınma
political asylum
siyasal nüfuzunu kullanıp liderleri iktidara getirebilme kapasitesine sahip olan kimse
kingmaker
siyasal olarak uç görüşlere sahip olan kesim
lunatic fringe
siyasal sistem
political system
siyasal suçlar ve suçlular
political crimes and offenses
siyasal sürdürülebilirlik
political sustainability
Siyasal ve Kültürel Farkındalık
Political and Cultural Awareness
siyasal ve sosyal eşitliğe inanan
egalitarian
SİYASAL VE SOSYAL EŞİTLİLİĞE AİT
EGALITARIAN