Meaning of
"SİYASET"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SİYASET
STATESMANSHIP
siyaset
statesmanship
SİYASET
POLICY
SİYASET
POLITICS
siyaset
policy
siyaset
politics
SİYASET
DIPLOMACY
siyaset
diplomacy
SİYASET BİLİMİ
POLITICAL SCIENCES
SİYASET BİLİMİ
GOVERNMENT
Siyaset Bilimine Giriş
Introduction to Political Science
siyaset ve ekonomi açısından önemli bir grubu oluşturan ve bağımsız bir oy kaynağı teşkil eden kırsal bölge halkı
grass roots
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler
the men in gray suits
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler
the men in grey suits
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler
grey suits
siyaset ve yönetim
politics and government
siyaset yazarı
publicist
siyasetçi
political scientist
siyasetçi
politician
siyaseten istismar edilen konu veya sorun
a political football
siyasetin büyük şirketlerin yoğun etkisi ve baskısı altında belirlendiği yönetim
corporatism
siyasetin büyük şirketlerin yoğun etkisi ve baskısı altında belirlendiği yönetim
corporativism
siyasetin büyük şirketlerin yoğun etkisi ve baskısı altında belirlendiği yönetim anlayışını savunan kimse
corporatist
siyaset-politika yapıcısı
Policymakers