Meaning of
"Silah"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
silah
arm
silah
armament
silah
armor
silah
armour
silah
weapon
silah
gun
silah altına al
mobilize
silah altına almak
call to arms
silah altına almak
recruit
silah altına almak, seferber etmek
mobilize
silah altında, silahlanmış
under arms
silah ambargosu
arms embargo
silah arkadaşı
fellow soldier
silah arkadaşları
brothers in arms
silah ateşi
gunfire
Silah ateşi; Top ateşi
Gunfire
silah atışı
gunshot
silah bırak
take away weapons
Silah denetimi
Arms control
silah deposu
armory
silah deposu
armoury
silah deposu
arsenal
silah emniyeti
gunlock
Silah kaçakçılığı
Arms trafficking
silah kaçakçısı
gunrunner
Silah kılıfları
Gun holsters
Silah kınları
Sheaths for arms
silah kullanmasını bilmiyorum
i don’t know how to use a gun
Silah namluları
Gun barrels
Silah nişangahları
Gun sights
silah odası
gun room
silah omuza!
shoulder arms!
silah platformu
weapons platform
Silah politikası
Arms policy
Silah rafları
Gun racks
silah rampası
gun deck
silah roket
gun missile
Silah sanayisi
Arms industry
Silah satışı
Arms sale
silah sistemi
weapon system
silah sistemi
weapons system
silah sistemi memuru
weapon system officer
Silah susturucuları
Gun silencers
Silah tahdidi
Arms limitation
silah taşımak
carry arms
Silah tedariki
Arms supply
Silah teslimatı
Arms delivery
Silah tetikleri
Triggers for guns
Silah ticareti
Arms trade
silah ve teçhizat işleri
warwork
silah zoruyla
at gunpoint
silah/roket
guns/missile
Silah; Top; Tabanca; Tüfek
Gun
silaha sarılmak
take up arms
silaha sarılmak
fly to arms
silahhane
armory
silahını al
disarm
silahla vurup düşür
shoot down
silahla vurup düşürmek
gun down
Silahlan(dır)ma
Arming
silahlandırma
armament
silahlandırma
rearmament
silahlanma
armament
silahlanma ilmi
weaponry
silahlanma yarışı
armament race
silahlanma yarışı
arms race
silahlanmış
weaponed
Silahlanmış; Silahlı
Armed
Silahlar
Guns
Silahlar için teleskopik görüş aletleri; periskoplar; teleskoplar, vb.
Telescopic sights for fitting to arms; periscopes; telescopes...
Silahlar, mühimmat ve ilgili aksam ve parçaları
Weapons, ammunition and associated parts
silahları kaldırmak
unarm
Silahların ve mühimmatların bakım ve onarım hizmetleri
Repair and maintenance services of weapons and ammunition
Silahların ve mühimmatların bakım ve onarım hizmetleri
Parts of vapour generating boilers and super-heater water boilers
silahlı
armed
silahlı
armor clad
silahlı adam
gunman
silahlı ayaklanma
armed insurrection
silahlı çatışma
shout-out
Silahlı çatışma
Armed conflict
silahlı çatışma (iki kişi arasındaki)
gunfight
silahlı haydut
gunman
silahlı kavga
fire fight
silahlı koruma
arm guard
silahlı kuvvet
armed forces
Silahlı kuvvetler
Armed forces
Silahlı kuvvetler
Armed service
silahlı kuvvetler sansürü
armed forces censorship
silahlı küçük tekne
gunboat
silahlı saldırı
armed attack
silahlı soygun
stick-up
silahlı soygun
heist
silahlı soygun
holdup
silahlı soygun
armed robbery
silahsız
weaponless
silahsız
unarmed
silahsız, emniyetli
Unarmed
Silahsızlan(dır)ma
Unarming
silahsızlandır
disarm
silahsızlandırmak
disarm
silahsızlanma
disarmament
Silahsızlanma komisyonu
Disarmament commission
silahsızlanma, silahları bırakma, silahların sınırlandırılması
Disarmament
silahşör
rifleman
silahşör
musketeer
silahtar
sword bearer