Meaning of
"alçal"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
alçal
subside
Alçalan çatalnoktası (üçlü çizge)
Descending fork point
alçalan düğüm noktası
descending node
alçalma
abase
ALÇALMA
ABASEMENT
alçalma
stoop
ALÇALMA
STOOPING
ALÇALMA
LETDOWN
ALÇALMA
SUBSIDENCE
ALÇALMA
DEGRADATION
ALÇALMA
DESCENT
ALÇALMA
HUMILIATION
alçalma
diminution
ALÇALMA
SELF-ABASEMENT
Alçalma (yapısal jeoloji)
Subsidence (structural geology)
alçalma hız ayarlamaları
descend speed adjustments
alçalma ile yükselmenin en az olduğu gelgit
neap tide
Alçalma miktarı veya yüksek su ile alçak su arasındaki fark.
TIDAL FALL
alçalma veya yükselme açısı
pitch
alçalma yolu
descent path
Alçalma, Azalma Oranı
Subsidence Ratio
Alçalma.
DESCEND
Alçalmada su üstüne çıkan ve sonra sular yükselince su altında kalan cisimler.
DRYING FEATURES
ALÇALMAK
BASTARDIZE
ALÇALMAK
STOOP
ALÇALMAK
SINK
ALÇALMAK
DROP
ALÇALMAK
SUBSIDE
ALÇALMAK
EBB
ALÇALMAK
DEROGATE
ALÇALMAK
DESCEND
alçalmak
deteriorate
alçalmak
go down
ALÇALMAK
DIP
Alçalmanın en fazla olduğu zamanlardaki derinlik yada onun hemen altındaki derinlik.Harita derinliği.
CHART DATUM
ALÇALMIŞ
DEBASED
alçalt
debase
alçalt
degrade
alçalt
demean
alçaltıcı
pejorative
ALÇALTICI
DEBASED
alçaltıcı, haysiyet kırıcı
degrading
alçaltıcı, küçük düşürücü
humiliating
alçaltılmış kutup
depressed pole
Alçaltım; Bastırım
Depression
alçaltma
abasement
alçaltma
debasement
alçaltma yükseltme aygıtı
auctioneering device
alçaltmak
set
ALÇALTMAK
SET DOWN
ALÇALTMAK
BASTARDIZE
alçaltmak
bastardize
alçaltmak
abase
ALÇALTMAK
DOWNGRADE
alçaltmak
pervert
ALÇALTMAK
DRAG DOWN
ALÇALTMAK
DEBASE
ALÇALTMAK
SINK
ALÇALTMAK
BELITTLE
alçaltmak
belittle
ALÇALTMAK
BEMEAN
ALÇALTMAK
LIFT DOWN
alçaltmak
degrade
alçaltmak
demean
alçaltmak
vilify
ALÇALTMAK
DETRACT
alçaltmak
mortify
ALÇALTMAK
LOWER
alçaltmak
take
ALÇALTMAK
REDUCE
alçaltmak
diminish
alçaltmak, itibarını düşürmek
debase