Meaning of
"büyükbaş hayvan"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
büyükbaş hayvan
stockbreeder
BÜYÜKBAŞ HAYVAN
Cattle
Büyükbaş hayvan
Bovine animal
Büyükbaş hayvan eti, taze veya soğutulmuş
Meat of bovine animals, fresh or chilled
Büyükbaş hayvan etleri, tuzlanmış, kurutulmuş veya tütsülenmiş
Bovine meat, salted, dried or smoked
büyükbaş hayvan yetiştirme
stockfarming
büyükbaş hayvan, sığır, davar
cattle
Büyükbaş hayvanlar ile domuz, koyun, keçi, at ve diğer at türü hayvanların yenilebilir sakatatları, taze veya soğutulmuş
Edible offal of bovine animals, swine, sheep, goats, horses and other equines, fresh or chilled
Büyükbaş hayvanlar, domuz, koyun, keçi, at ve diğer at türü hayvanların yenilebilir sakatatları, dondurulmuş
Edible offal of bovine animals, swine, sheep, goats, horses and other equines, frozen
Büyükbaş hayvanlar.Domuz dahil geviş getiren tüm hayvanlar bu sınıfa girerler.
CATTLE
Büyükbaş hayvanlardan, koyun veya keçilerden elde edilen katı yağlar, ham veya eritilmiş
Fats of bovine animals; sheep or goats; raw or rendered
Büyükbaş hayvanların etleri, dondurulmuş
Meat of bovine animals, frozen
büyükbaş hayvanların kaçmasına engel olmak için iki ayağına takılan ip ya da zincir
spancel
Büyükbaş hayvanların küpelenmesi
Tagging of bovines