Meaning of
"düzlemsel"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
düzlemsel
planar
düzlemsel ağ
planar network
Düzlemsel atom yoğunluğu (fiz.)
Planar atomic density
Düzlemsel bozukluk (örüt)
Planar defect
Düzlemsel büyüme
Planar growth
düzlemsel çizge
planar graph
düzlemsel dizilimli anten
planar array antenna
Düzlemsel eğme deneyi
Plane bending test
Düzlemsel gerilim
Plane stress
Düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu
Plane-stress fracture tougness (Kc)
Düzlemsel gerinim
Plane strain
Düzlemsel gerinim koşulları
Plane-strain conditions
Düzlemsel gerinimli kırılma tokluğu
Plane-strain fracture toughness (Kıc)
düzlemsel hareket
planar motion
düzlemsel hedef
planar target
düzlemsel ızgaralı lamba
coplanar grid valve
düzlemsel olmayan molekül
non planar molecule
Düzlemsel taşlayıcı
Planar grinder
Düzlemsel ucaylanmış ışık
Plane-polarized light
Düzlemsel yoğunluk
i)