Meaning of
"görünen"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
görünen
apparent
GÖRÜNEN
APPEARING
görünen
appearing
GÖRÜNEN
VISIBLE
GÖRÜNEN
OSTENSIBLE
görünen
ostensible
Görünen
Visible
GÖRÜNEN
OUTWARD
görünen
overall
GÖRÜNEN
SEEMING
görünen ağırlık
apparent weight
görünen ama gerçek olmayan
ghost
görünen derinlik
apparent depth
Görünen genleşme
Apparent expansion
görünen gerilme
engineering stress
görünen gezinti
apparent wander
Görünen gök cisminin görünen ufukdan ölçülen açısal yüksekliği.
APPARENT ALTITUDE
görünen gözeneklilik
apparent porosity
görünen güneş
apparent sun
görünen güneş günü
apparent solar day
görünen güneş zamanı
apparent solar time
görünen hareket
apparent motion
görünen iç sürtünme açısı
angle of apparent internal friction
görünen konum
apparent position
GÖRÜNEN O Kİ
APPARENTLY
Görünen oylum
Apparent volume
görünen öğle
apparent noon
görünen prezisyon
apparent precession
Görünen rüzgar.Gerçek rüzgarla gemi hareketinden doğan rüzgarın bileşkesi olan ve gemideki gözlemcinin gözleyebildiği rüzgar.
APPARENT WIND
görünen sürtünme açısı
apparent angle of friction
görünen ufuk hattı
apparent horizon
görünen ufuk hattı
visible horizon
Görünen Vizkozite
Apparent Viscosity
Görünen yayınırlık
Apparent diffusivity
görünen yer
apparent place
görünen yıldız zamanı
apparent sidereal time
görünen yoğunluk
apparent density
görünen yükseklik
aposphere