Meaning of
"gözenekli"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
gözenekli
cavernous
gözenekli
areolar
gözenekli
porous
GÖZENEKLİ
SPONGY
Gözenekli alumina
Porous alumina
gözenekli beton
aerated concrete
Gözenekli camlar
Porous glasses
gözenekli doku
areolar tissue
Gözenekli döküm
Blown casting
Gözenekli kalıplar
Porous moulds
Gözenekli kauçuktan yataklar (metal iskeletli olanlar dahil) (su yatakları, pnömatik yataklar hariç)
Mattresses of cellular rubber (including with a metal frame) (excluding water-mattresses, pneumatic mattresses)
Gözenekli koyuntu (tıp)
Porous implant
Gözenekli Malzemeler
Porous Materials
GÖZENEKLİ OLAN
CELLULAR
Gözenekli ortam
Porous medium
Gözenekli plastik deri
Poromeric
Gözenekli plastikten yataklar (metal iskeletli olanlar dahil) (su yatakları, pnömatik yataklar hariç)
Mattresses of cellular plastics (including with a metal frame) (excluding water-mattresses, pneumatic mattresses)
Gözenekli seramikler
Porous ceramics
Gözenekli silika
Porous silica
Gözenekli sünger; Kabarcıklı sünger (yapay)
Syntactic foam
Gözenekli süzgeçler
Porous filters
Gözenekli tapa
Porous plug
Gözenekli tel; Bozuk tel
Cuppy wire
Gözenekli tuğla
Hydroceramic
Gözenekli vikor camı
Porous vycor glass
Gözenekli vulkanize kauçuktan eşyalar, teknik işler için kullanılanlar
Articles of cellular rubber, n.e.s.
Gözenekli yatak; Kanallı yatak
Porous bearing
Gözenekli zar
Porous diaphragm
gözenekli, geçirgen
porous
GÖZENEKLİLİK
POROSITY
gözeneklilik
porosity
gözeneklilik
porousness
gözeneklilik derecesi
degree of porosity
gözeneklilik, mesamatlık
porosity