Meaning of
"güçlük"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
GÜÇLÜK
HARDSHIP
GÜÇLÜK
HASSLE
güçlük
tieup
güçlük
complex
GÜÇLÜK
COMPLEXITY
GÜÇLÜK
COMPLICACY
güçlük
inconvenience
GÜÇLÜK
RUB
GÜÇLÜK
ARDUOUSNESS
GÜÇLÜK
OPPRESSION
güçlük
oppression
GÜÇLÜK
ADVERSITY
güçlük
adversity
güçlük
tough
güçlük
asperity
GÜÇLÜK
HURDLE
güçlük
morass
GÜÇLÜK
DIFFICULTY
güçlük
difficulty
güçlük ve eksiklere çare bulan kimse
expediter
güçlük zorluk, müşkülât- güç şey, engel, mânia- nazlanma
Difficulties
güçlük, sıkıntı, şanssızlık
adversity
güçlük, tehlike, tuzak
pitfall
güçlük, zorluk, karmaşıklık
complexity
güçlükle
hard
Güçlükle
With difficulty
güçlükle
scarcely
güçlükle geçinmek
eke out a living
GÜÇLÜKLE İLERLEME
SCRAMBLE
GÜÇLÜKLE İLERLEMEK
PLOUGH THROUGH
GÜÇLÜKLE İLERLEMEK
PLOW THROUGH
GÜÇLÜKLE İLERLEMEK
SCRAMBLE
güçlükle nefes alan kimse
breather
güçlüklere cesaretle karşı koymak
take the bull by the horns
güçlüklerin üstesinden gelmek
get over the difficulties
güçlüklerle dolu taraf
seamy side
Güçlüklerle karşılaşmak
Encounter difficulties