Meaning of
"içer"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
içer
comprise
içer
include
içer
contain
içer
involve
İçerde
Within doors
içerde
interior
İçerde
In doors
içerde tutmak, mahsur bırakmak
seal in
içerden çıkart
took out
içerden çıkart
take out
içerden çıkart
taken out
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi
mood
içeren
inclusive
İÇEREN
INCLUDING
içeri
inside
İÇERİ
INDOOR
İÇERİ
WITHIN
İçeri akış
Inflow
içeri aktarım
import (noun)
içeri aktarmak
import (verb)
içeri aktarmak
import, to
içeri al
let in
içeri al
admit
içeri alınan miktar ya da sayı, giriş
intake
İÇERİ ALMA
INTAKE
İÇERİ ALMAK
PASS IN
İÇERİ ALMAK
PASS INTO
içeri almak
pass in
içeri almak
allow in
içeri almak
allow to enter
içeri almak
show in
İÇERİ ALMAK
LET IN
İÇERİ ALMAK
ADMIT
içeri almak
admit
İÇERİ ALMAK
TAKE IN
içeri almak
take someone in
İÇERİ ALMAMAK
BAR OUT
İÇERİ ALMAMAK
NOT TO LET IN
İÇERİ ALMAMAK
EXCLUDE
İÇERİ ALMAMAK
SHUT
İÇERİ ALMAMAK
KEEP OUT
içeri atmak
Injected
içeri bırakmamak
shut out
İçeri bumba.Yükleme,boşaltmada çift çalışan bumbaların ambara kumanda edeni
BOOM,INBOARD
içeri buyurun demek
come on into (some place)
İÇERİ ÇEKİLEBİLİR
RETRACTABLE
İÇERİ ÇEKME
RETRACTION
içeri çekme
indraft
içeri çekme
indraught
İÇERİ ÇEKMEK
RETRACT
içeri davet et
ask in
içeri gelmek
step in
İÇERİ GİRMEK
STEP IN
İÇERİ GİRMEK
COME IN
İÇERİ GİRMEK
DRIVE IN
İÇERİ GİRMEK
GET IN
İÇERİ GİRMEK
WALK IN
içeri girmek
walk in
İÇERİ GİRMEK
ENTER
içeri göndermek
send in
içeri ileten
afferent
İÇERİ KIVRIK
INVOLUTE
İÇERİ KIVRIK KISIM
INVOLUTION
içeri oku
read in
içeri sız
infiltrate
İÇERİ SOKMAK
INTRODUCE
İÇERİ SOKMAK
DRIVE IN
İÇERİ SOKMAK
LET IN
İÇERİ SOKMAK
PUT IN
İÇERİ SOKMAK
TUCK IN
İçeri sürüklenme
Drag-in
İçeri yük teli.
CARGO FALL INBOARD
içeride
indoor
içeride
inside
İÇERİDE
IN
İÇERİDE
INLAND
İÇERİDE
WITHIN
İÇERİDE
WITHIN DOORS
İÇERİDE
INSIDE
içeride biri var
somebody’s in there
içeride bulunan, iç, dahili
Inward
içeride tut
keep in
içeride tut
kept in
içeride yemek ye
dine in
İçeride, içinde (gemi,uçak)
Inboard
içerideki
interior
İÇERİDEKİ
INSIDER
içerideki kimse
insider
İÇERİDEN
WITHIN
içeriden başla
indent
İçeriden öğrenenlerin ticareti
Insider dealing
İçeriden öğrenenlerin ticareti
Insider trading
İçeriden öğrenenlerin ticareti
Insider trading
içeriden saldırı
insider attack
içeriden tehdit
insider threat
içeriden yanlışlıkla yapılmış insan hatası
inadvertent human error by insider mistake
içeriğe bağımlılık örüntüsü
content dependency pattern
içeriğe duyarlı
context sensitive
içeriğe erişim örüntüsü
content accessing pattern
içeriği değiştirmeden çevrimdışı düzenleme
digital non-linear editing
içeriği değiştirmeden çevrimdışı düzenleyici
digital non-linear editor
içeriğinde cıva bulunan ilaçların hasta tedavisinde kullanılmasını savunan doktor
mercurialist
içerik
staple
İÇERİK
THEME
İÇERİK
MEANING
İÇERİK
SUBSTANCE
içerik
ingredient
içerik
content
içerik
contents
içerik
context
İÇERİK
INGREDIENT
İçerik
Ingredients
İçerik (Finansal Tablolar Veya Dipnotlar)
Face (Of Financial Statements Or Notes)
içerik adresli bellek
content address storage
içerik adresli bellek
content addressed storage
içerik arşivi
content archive (CA)
içerik bağımlılığı
content dependency
içerik bozma
defacement
içerik çözümlemesi
content analysis
içerik dağılımı
content distribution
içerik dağıtım ağı
content distribution network (CDN)
içerik dağıtım ağı güvenliği
security in content delivery network
içerik dağıtım ağında güven
trust in content delivery network
içerik denetim bilgisi
CCI content control information
içerik filtreleme
content filtering
içerik geçerliliği
content validity
içerik görselleştirme
content visualization
içerik güdümlü iş akışı tasarımı
content-driven workflow design
içerik güdümlü iş akışı yönetimi
content-driven workflow management
içerik güdümlü programlama
content-driven programming
İçerik incelemesi
Substantive examination
içerik kaydı
context Record
içerik kimliği
content entity (CE)
içerik merkezli ağ gizliliği
privacy in content centric networking
içerik merkezli ağ güvenliği
security in content centric networking
İÇERİK MİKTARI
CONTENT
içerik sağlayıcı
content provider
içerik seçenekleri
context menu
içerik servisi
ad content service (ACS)
içerik tabanlı
content-based
içerik tabanlı bilgiağı uygulaması
web content-based application
içerik tabanlı görüntü erişimi
content-based image retrieval
içerik tabanlı görüntü erişimi yöntemi
content-based image retrieval method
İçerik tekdüzeliği
Content Uniformity
içerik teslim ağı
content delivery network (CDN)
içerik teslim sistemi
content delivery system (CDS)
içerik veri modeli
content data model
içerik yaratıcılığı
content creativity
içerik yoğun
content heavy
içerik yönetim lisans yöneticisi
content management license administrator (CMLA)