Meaning of
"kısıtlı"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KISITLI
RESTRICTED
KISITLI
PENURIOUS
KISITLI
STINTED
KISITLI
LIMITED
KISITLI
QUALIFIED
kısıtlı
qualified
Kısıtlı
Limited
kısıtlı
constrained
KISITLI
CONSTRICTED
KISITLI
SCANT
KISITLI
SCANTY
KISITLI
NARROW
kısıtlı bağımlı değişken
limited dependent variable
kısıtlı başvuru prosedürü
restricted procedure
Kısıtlı çök(tür)me
Hindered settling
Kısıtlı çök(tür)meli sınıflandırıcı
Hindered-settling classifiers
Kısıtlı çözünürlük
Limited solubility
kısıtlı değişken
constrained variable
kısıtlı eniyileme
constrained optimization
Kısıtlı katıçözeltisi
Limited solid solution
Kısıtlı katıçözünürlüğü
Limited solid solubility
kısıtlı kullanımlı yazılım
shareware
kısıtlı yapay zekâ
narrow AI
kısıtlı zaman
limited time
Kısıtlıkatı çözünürlüklü çizge
Limited solid solubility diagram
Kısıtlım oy kullanma hakkı
Restricted suffrage