Meaning of
"nasıl"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
nasıl
how
nasıl
how to
nasıl
wherewith
Nasıl ... Öyle
As therefore
nasıl ... öyle ...
as ... so ...
nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
how you like that?
nasıl ama!
how about that!
nasıl ama?
how about that?
nasıl arzu ederseniz
do as you please
nasıl arzu ederseniz
please yourself
nasıl arzu ederseniz
however you want
nasıl arzu ederseniz
as you desire
nasıl arzu ederseniz
as you may wish
nasıl arzu ederseniz
as you please
Nasıl arzu edersiniz?
How would you like it?
nasıl başlarsa öyle gider
as the twig is bent, so grows the tree
nasıl bilebilirim?
how would i know?
nasıl bilirsin
how do you know
Nasıl bir ağrı
What kind of pain?
nasıl biri?
what’s he like?
nasıl cevap vermesi gerektiğini önceden söylemek (birine)
prime
nasıl espri ama?
see what I did there?
nasıl espri/şaka ama?
dyswidt? (do you see what I did there?)
nasıl geçtiğini anlamamak
beguile
nasıl gidiyor
how are you doing
nasıl gidiyor
how is going
Nasıl gidiyor Ne var ne yok
How’s it going
nasıl gidiyor?
how goes it?
nasıl gidiyor?
how’s things?
Nasıl gidiyor?, işler nasıl?
How are things?
Nasıl gidiyor?, işler nasıl?
How is things?
nasıl görünüyorum
hoe do i look like
Nasıl görünüyorum
How do I look
nasıl görünüyorum
how do i look
Nasıl isterse
At pleasure
nasıl istersen
be my guest
nasıl istersen
according as you like
nasıl istersen
as you wish
nasıl istersen doktor
whatever you say
nasıl istersen öyle yap
Have it your own way
nasıl istersen öyle yap!
have it your way!
nasıl istersen!
suit yourself!
nasıl isterseniz
Within your discretion
nasıl isterseniz
as you please
nasıl isterseniz
as you wish
nasıl isterseniz
At your discretion
nasıl isterseniz öyle olsun
have it your own way
nasıl ki
just as
nasıl mutlu oluyorsan öyle yap
whatever floats your boat
nasıl mutlu oluyorsan öyle yap
whatever humps your camel
nasıl mutlu oluyorsan öyle yap
whatever tickles your pickle
Nasıl oldu
How come
nasıl olduğuna bakmayarak
regardless how
nasıl olduğuna bakmayarak
regardless of how
nasıl olduğunu ancak allah bilir
the lord knows how
nasıl olmuşsa
somehow
nasıl olsa
anyhow
nasıl olsa
anyway
nasıl olsa
somehow
nasıl olsa
somehow or other
nasıl olsa
sooner or later
nasıl olur da
how come
nasıl olur da
how ever ...?
nasıl olur!
how come!
nasıl olur!
how could it be
nasıl olur!
how on earth
nasıl olur!
how on earth!
nasıl olur, nasıl oldu da
how come
nasıl olur?
how come
nasıl olur?
how come?
nasıl olur?
what do you know about that
nasıl olursa
somehow
nasıl olursa olsun
By fair means or foul
nasıl olursa olsun
by hook or by crook
Nasıl olursa olsun
Any old how
nasıl olursa olsun
in any case
nasıl olursa olsun
in any way soever
nasıl olursa olsun
however
NASIL OLURSA OLSUN
IN ANY CASE
Nasıl olursa olsun
In any way soever
nasıl olursa olsun
regardless of how
nasıl oluyor da
how on earth
nasıl oynanır
how to play
nasıl öyle
as so
nasıl öyle
as therefore
nasıl söylerim öldüğünü
how can i say that he is dead
nasıl söylerim öldüğünü
how can i say that it is dead
nasıl söylerim öldüğünü
how can i say that she is dead
nasıl söylerim öldüğünü
how will i tell that he/she died
nasıl söylerim öldüğünü
how will i tell that he/she passed away
nasıl söylerim öldüğünü
how would i tell that he/she died
nasıl söylerim öldüğünü
how would i tell that he/she passed away
nasıl yani
how
nasıl yani
how come
nasıl yani
how so
nasıl yani
why do
nasıl yani
why have
nasıl yaparım
how do i
nasıl yapılacağını bilme
know how
nasıl yapılacağını öğrenmek
get the hang of
nasıl yapıldığını öğrenmek
get the hang of
nasıl yaptığınızı öğrenmek istiyorum
i want to learn how to do what you do
Nasıl yardımcı olabilirim ?
Can I help you?
nasıl yardımcı olabilirim?
how can i help you?
nasıl yardımcı olabilirim?
how may i assist?
Nasıl... Öyle
As so
nasıl?
how?
nasıl| e bakmayarak
regardless how
nasıl| e bakmayarak
regardless of how
nasılsa
somehow
nasılsa
In some way or another
nasılsın oğlum/adamım
how’s my boy?
nasılsın oğlum/adamım
how’s the boy?
nasılsın, uzun zamandır seni görmedim
how are you, i have not seen you for long time
nasılsın?
how are u?
nasılsın?
how are you feeling?
nasılsın?
how are you?
nasılsın?
how goes it?
nasılsın?
how have you been?
nasılsın?
how you been?
nasılsın?
how you doing?
nasılsın?
how’s every little thing?
nasılsın?
what’s shakin’ bacon?
nasılsın?
what’s shakin’?
nasılsınız
how do you do
nasılsınız bugün
how are you today
Nasılsınız?
How are you?