Meaning of
"ne kadar"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ne kadar
such
ne kadar
how
ne kadar
how much
ne kadar
however
ne kadar
what
ne kadar ... o kadar ...
as ... so ...
Ne kadar ?
How much is it?
ne kadar aldığını söyle sadece bize
just tell us how much you took
Ne kadar az olursa olsun işe yarar
Every little helps
ne kadar bilgili olduğun değil kimi bildiğin/tanıdığın önemli
it’s not what you know but who you know
Ne kadar büyük olursa olsun
How soever great it may be
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you can’t get blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you can’t get blood from a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you can’t get blood out of a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you can’t squeeze blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you can’t squeeze blood from a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you cannot get blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
you cannot get blood from a turnip
ne kadar çok (şaşkınlık)
what
Ne kadar çok olursa
So much as
ne kadar da
such
ne kadar değerli
what
ne kadar dikkat çekici
what
ne kadar göze çarpan
what
ne kadar güç olursa olsun
no matter how difficult
ne kadar hor görüldüğünü belirten (birinin/bir şeyin)
supercilious
Ne kadar isterseniz
As much as you like
ne kadar iyi
how well
Ne kadar kalacaksınız ?
How long will you stay?
Ne kadar kalacaksınız?
How long do you intend to stay?
ne kadar müthiş
what
ne kadar o kadar
the more the more
ne kadar olursa olsun
no matter how…it is
Ne kadar ödüyorum?
How much do I owe you?
ne kadar önce
how long ago
ne kadar önemli
what
Ne kadar paranız var?
How much money do you have?
Ne kadar süre?
How long?
Ne kadar sürer?
How long will it take?
ne kadar şaşırtıcı
what
ne kadar tartışılırsa tartışılsın bir önemi olmayan, sonuca varılamayan durum
moot point
ne kadar teşekkür etsem azdır
I can’t thank you enough
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah
god knows (that) I’ve tried
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı
lord knows (that) I’ve tried
ne kadar uğraştığımı bir ben bir allah bilir
god knows (that) I’ve tried
ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir
lord knows (that) I’ve tried
ne kadar uzak
how far
ne kadar uzakta?, nereye kadar?
how far
ne kadar uzun
how long
ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum
i don’t know how long i’ll live
ne kadar zaman
how much time
ne kadar zaman alır?
how long does it take?
ne kadar zamandır
How long
ne kadar zamanım kaldı?
how much time do I have?
ne kadar zamanım var?
how much time do I have?
Ne kadar?
How much is it?
Ne kadara mal olacak
How much will that be?