Meaning of
"püskürtü"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
püskürtü
lava
Püskürtü asitle temizleme
Spray acid cleaning
Püskürtü; lâv; donmuş lâv
Lava
PÜSKÜRTÜCÜ
REPELLENT
PÜSKÜRTÜCÜ
REPELLING
püskürtücü
pulverizer
PÜSKÜRTÜCÜ
ATOMIZER
PÜSKÜRTÜCÜ
SPRAY
püskürtücü
sprayer
PÜSKÜRTÜCÜ
SPREADER
PÜSKÜRTÜCÜ
SPRINKLER
Püskürtücü başlık
Nozzle
püskürtücü pompa
jet pump
Püskürtücü tabanca
Spray Gun
püskürtücü, ejektör, fıskıye
ejector
Püskürtücü/Direnç tabancası(Vet.)
Drench Gun
Püskürtücüler (kokular ve kişisel bakım ürünleri için olanlar) ve bunların mekanizmaları ile başları (koku püskürtücüleri için ayrı hazneler, kauçuk ampuller hariç)
Scent sprays and similar toilet sprays, and mounts and heads therefor (excluding reservoirs for scent sprays presented separately, rubber bulbs)
Püskürtülmüş; Püskürtük
Atomized
Püskürtüm
Atomization
Püskürtümlü elektrikli parlatma
Jet electropolishing
Püskürtümlü kalıplama bileşikleri
Injection moulding compounds
Püskürtümlü kaplama
Sputter coating
Püskürtümlü kaplayıcı
Sputter coater
Püskürtümlü motor
Injection engine
Püskürtümlü soğutma
Injection cooling
Püskürtümlü yağlama
Mist lubrication
Püskürtümlükalıplama
Injection moulding
Püskürtümlüüflemeli kalıplama
Injection blow moulding