Meaning of
"sıkıştırılmış"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SIKIŞTIRILMIŞ
COMPRESS
SIKIŞTIRILMIŞ
COMPRESSED
SIKIŞTIRILMIŞ
TABLOID
sıkıştırılmış
fitted
SIKIŞTIRILMIŞ
PRESSED
sıkıştırılmış asfalt
compressed asphalt
sıkıştırılmış boy
compressed size
sıkıştırılmış disk
compact disc (CD)
sıkıştırılmış disk salt okunur bellek
compact disc-read only memory (CDROM)
sıkıştırılmış dosya
compressed file
sıkıştırılmış dosyayı açma
unzipping
sıkıştırılmış frekans modülasyonu
companded frequency modulation (CFM)
sıkıştırılmış gaz
compressed gas
sıkıştırılmış görüntü
compressed video
Sıkıştırılmış grafitli dökme demir
CG iron ( compacted graphite castiron )
sıkıştırılmış hava
compressed air
Sıkıştırılmış hava tankı
Compressed-air package
Sıkıştırılmış hava tüpleri
Compressed-air cylinders
sıkıştırılmış hava, basınçlı hava
compressed air
Sıkıştırılmış havyar
Pressed caviar
sıkıştırılmış kılıf
depressed cladding
sıkıştırılmış kod dönüştürme
transcoding
Sıkıştırılmış küspe
Cellotex
sıkıştırılmış kütük
compressed file
sıkıştırılmış kütük
compressed file
sıkıştırılmış metin
compressed text
sıkıştırılmış metin
compressed text
Sıkıştırılmış pastil
Compressed Lozenge
sıkıştırılmış raster grafik bilgleri
compressed raster graphics
sıkıştırılmış sıralı hat internet kuralı
Compressed Serial Line Internet Protocol (C-SLIP)
sıkıştırılmış sürücü
compressed drive
Sıkıştırılmış tablet
Compressed Tablet
Sıkıştırılmış tablet şekerler (ağız kokusu pastili (kaşu) dahil)
Compressed tablets of sugar confectionery (including cachous)
sıkıştırılmış veri
compacted data
sıkıştırılmış veri
compressed data
sıkıştırılmış veriyi açma
data decompression
sıkıştırılmış yazdırma
compressed print
sıkıştırılmış yazdırma
condensed print
sıkıştırılmış yazdırma
condensed print, compressed print
sıkıştırılmış yazdırma
condensed printing
Sıkıştırılmış yoğunluk
Tapped Density
sıkıştırılmış, paketlenmiş
packed
Sıkıştırılmış; Basılmış
Pressed
sıkıştırılmışı açmak
decompress