Meaning of
"sabır"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SABIR
PATIENCE
sabır
patience
SABIR
STEADFASTNESS
sabır
toleration
SABIR
FASTNESS
sabır
endurance
sabır
forbear
SABIR
FORBEARANCE
sabır göstermek
be patience of
sabır göstermek, katlanmak
bear with
sabır otu
agave
sabır otu
agave americana
sabır otu familyası
agave family
sabır, müsamaha, hoşgörü
forbearance
sabır, özveri, besleyici olma ve cinselliği sadece evlilikte yaşama gibi değerlere önem veren ve özellikle birtakım latin amerikalı kültürlerde yaygın olan, geleneksel dişiliğin güçlü veya abartılı bir formu
marianismo
sabır, sebat
steadfastness
sabırla
with patience
sabırla
patiently
SABIRLI
PATIENT
sabırlı
patient
sabırlı
stoical
SABIRLI
TOLERANT
sabırlı
long suffering
sabırlı
longsuffering
SABIRLI
ENDURING
sabırlı
enduring
SABIRLI
UNCOMPLAINING
sabırlı
uncomplaining
sabırlı hasta
patience
sabırlı olma
long sufferance
SABIRSIZ
RESTIVE
sabırsız
impatient
sabırsız
On edge
SABIRSIZ
EAGER
SABIRSIZ
RASH
SABIRSIZ
SOLICITOUS
sabırsız
fit
SABIRSIZ
IMPATIENT
SABIRSIZ
Impatient
SABIRSIZ
AGOG
sabırsız düşüncesiz
rash
SABIRSIZLANAN
EXPECTANT
SABIRSIZLIK
HEADINESS
sabırsızlık
impatience
SABIRSIZLIK
EAGERNESS
SABIRSIZLIK
IMPATIENCE
sabırsızlıkla
with impatience
sabırsızlıkla
impatiently
sabırsızlıkla
On tenterhooks
SABIRSIZLIKLA
AGOG
Sabırsızlıkla beklemek
To look forward to
sabırsızlıkla, dört gözle
impatiently