Meaning of
"taze, körpe, yeni, temiz, tatlı, temiz, kullanılmamış, taze pişmiş, (su, vb.) tatlı, yorulmamış, dinç, taze, sağlıklı, genç, taze, rüzgârlı ve serin, sert, deneyimsiz, toy, acemi, çiçeği burnunda, küstah, arsız, sulu"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
taze, körpe, yeni, temiz, tatlı, temiz, kullanılmamış, taze pişmiş, (su, vb.) tatlı, yorulmamış, dinç, taze, sağlıklı, genç, taze, rüzgârlı ve serin, sert, deneyimsiz, toy, acemi, çiçeği burnunda, küstah, arsız, sulu
fresh