Meaning of
"uzlaştır"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
uzlaştır
pacificate
uzlaştıran kimse, arabulucu
conciliator
uzlaştırıcı
mediator
uzlaştırıcı
irenic, irenical
uzlaştırıcı
pacific
uzlaştırıcı barıştırıcı, sulhçu, barışçı
Pacific
uzlaştırıcı değişken
mediator variable
UZLAŞTIRILABİLİR
RECONCILABLE
uzlaştırılamaz
irreconcilable
uzlaştırılamaz, barıştırılamaz
irreconcilable
uzlaştırma
accommodation
UZLAŞTIRMA
CONCILIATION
uzlaştırma
conciliation
UZLAŞTIRMA
RECONCILIATION
UZLAŞTIRMA
PACIFICATION
uzlaştırma
pacification
Uzlaştırma / aracılık komitesi
Mediation committee
uzlaştırma bağlaçları
conjunctions of concession
Uzlaştırma komitesi Uzlaşma komitesi
Conciliation committee
Uzlaştırma komitesi, aracılık komitesi, aracılık kurulu
Mediation committee
Uzlaştırma Komitesi, Uzlaşma Komitesi
Conciliation Committee
Uzlaştırma kurulu
Commission of conciliation
Uzlaştırma kurulu
Conciliation board
Uzlaştırma kurulu
Conciliation oard
uzlaştırma, uyuşmazlığı çözümleme
dispute settlement
UZLAŞTIRMAK
ACCOMMODATE
uzlaştırmak
accord
UZLAŞTIRMAK
COMPROMISE
uzlaştırmak
compromise
Uzlaştırmak
to accommodate
UZLAŞTIRMAK
CONCILIATE
uzlaştırmak
conciliate
Uzlaştırmak
to reconcile
UZLAŞTIRMAK
RECONCILE
uzlaştırmak
reconcile
UZLAŞTIRMAK
PACIFY
uzlaştırmak
pacify
uzlaştırmak barıştırmak
conciliate