Meaning of
"var olan"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
var olan
existential
var olan
existing
var olan
actual
var olan
one
var olan
substantial
var olan bir borcu ödemek için yapılan borçlanma
refinancing
var olan bir kayda sonradan ses eklemek
dub something in
var olan bir kaydın üzerine yeni bir kayıt eklemek/ekleme yapmak
dub in
var olan bir kaydın üzerine yeni bir kayıt eklemek/ekleme yapmak
dub over
var olan görüntü
existing image
var olan her şeyin düşünceye bağlandığı sanat akımı
idealism
var olan ikincil veriler derlenerek gerçekleştirilen araştırma
desk research
Var olan servislerin kapasitesini arttırma
increase capacity of existing facilities
var olan veri
existing data
var olan video
existing video
var olan yetkiyi geri almak
deauthorise
var olan yetkiyi geri almak
deauthorize
var olan, mevcut
existing
var olanla idare etmek
make do
var olanla idare etmek
make shift
var olanla yetinmek
make do