Meaning of
"vatandaş"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
VATANDAŞ
COMPATRIOT
vatandaş
compatriot
VATANDAŞ
SUBJECT
vatandaş
denizen
vatandaş
fellow citizen
VATANDAŞ
FELLOW COUNTRYMAN
VATANDAŞ
FELLOW COUNTRYWOMAN
VATANDAŞ
CITIZEN
vatandaş
citizen
vatandaş
countryman
VATANDAŞ
COUNTRYWOMAN
VATANDAŞ
NATIONAL
VATANDAŞ
MAN-IN-THE-STREET
vatandaş birlikleri
citizens’ associations
Vatandaş diplomasisi
Citizen diplomacy
vatandaş katılımı
citizen participation
vatandaş verisi
citizen data
vatandaş yurttaş
compatriot
vatandaş, yurttaş
citizen
Vatandaşlar Avrupası
Citizens’ Europe
VATANDAŞLARLA İLGİLİ
CIVIL
VATANDAŞLIĞA KABUL ETME
ENFRANCHISEMENT
VATANDAŞLIK
CITIZENSHIP
vatandaşlık
citizenship
vatandaşlık
nationality
vatandaşlık görevi
civic duty
vatandaşlık hakkı
birthright
vatandaşlık hakkını kaybetme
attainder
vatandaşlık hakları
civil rights
vatandaşlık haklarının tanınması
enfranchisement
vatandaşlık sorumluluğu
civic responsibility
VATANDAŞLIK VERMEK
NATURALIZE
vatandaşlık vermek
naturalize
vatandaşlık, yurttaşlık
citizenship
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMA
EXPATRIATION
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARMAK
DENATIONALIZE
vatandaşlıktan çıkarmak
denationalize
vatandaşlıktan çıkarmak
deprive sb of his citizenship