Meaning of
"yansıt"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
yansıt
reflect
Yansıtabilirlik
Reflectability
yansıtaç
reverberate
yansıtaç
reflector
yansıtaç, reflektör
reflector
YANSITAN
REFLECTIVE
yansıtan
reflective
yansıtan nesne
reflecting object
yansıtan prizma
reflecting prism
yansıtan projektör
reflecting projector
yansıtan, aksettiren
reflecting
Yansıtan/Reflektif malzemeler
reflecting materials
Yansıtan; Yansıyan
Reflecting
YANSITICI
REFLECTIVE
yansıtıcı
reflector
yansıtıcı - yayındırıcı
broad side
yansıtıcı anten
reflector antenna
Yansıtıcı demir, parlak demir
Specular iron
yansıtıcı dizi anteni
reflective array antenna
Yansıtıcı sac
Reflector sheet
Yansıtıcı; Yansıtaç
Reflector
Yansıtıcı-geçirici süzgeç(optik)
Dichroic mirror
Yansıtıcılı yelek
Reflective vests
yansıtıcılık
reflectivity
yansıtılmış ışın
reflected ray
Yansıtım gözmerceği
Projection eyepiece
Yansıtım merceği
Projection lens
Yansıtımlımikroskop
Projection microscope
Yansıtınç, yansıtırlık; Reflektans
Reflectance (Reflectancy)
yansıtırlık
reflectivity
Yansıtırlık; Reflektans
Reflectancy
YANSITMA
PROJECTION
yansıtma
onomatopoeia
Yansıtma
Reflectivity
yansıtma açısı
angle of reflection
Yansıtma kaplaması
Speculum plating
Yansıtma yöntemi
Reflection method
YANSITMAK
PROJECT
YANSITMAK
RETURN
yansıtmak
image
YANSITMAK
EXTERNALIZE
YANSITMAK
MIRROR
YANSITMAK
PICTURE
Yansıtmak
To reflect, to mirror
YANSITMAK
ECHO
yansıtmak
echo (2)
YANSITMAK
RE-ECHO
yansıtmak
reflect
yansıtmak
reflect, to
yansıtmak
reflected
yansıtmak
reflex
yansıtmak düşünmek
reflect
Yansıtmayan
Unreflecting
Yansıtmayan yüzey
Unreflecting surface
Yansıtmaz cam
Nonreflecting glass