Meaning of
"yavaşlat"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
yavaşlat
slow down
Yavaşlatan; Durduran (kim.)
Anticatalyst
Yavaşlatıcı
oil temperature gauge for retarder
yavaşlatıcı
moderator
Yavaşlatıcı çalışma ikaz ışığı
Indicator lamp for activated retarder
yavaşlatıcı elektrot
decelerating electrode
Yavaşlatıcı fren
Retarder
Yavaşlatıcı fren
Auxiliary brake-retarder
Yavaşlatıcı fren sıcaklığı
Temparature sensor
Yavaşlatıcı freni devreden çıkartma
Retarder disengagement
yavaşlatıcı, inhibitör
inhibitor
Yavaşlatıcı; Geciktirici (madde- kimya)
Retarder
Yavaşlatıcı; Geciktirici (madde-kimya)
Retardant (Retarder)
Yavaşlatma
Retard (reduce speed)
YAVAŞLATMA
RETARDATION
YAVAŞLATMA
DECELERATION
YAVAŞLATMA
SLOWDOWN
yavaşlatma
moderation
Yavaşlatma roketi (ask.)
Retrorocket
YAVAŞLATMAK
RETARD
yavaşlatmak
damp
YAVAŞLATMAK
SLACK
YAVAŞLATMAK
SLACKEN
YAVAŞLATMAK
SLOW
YAVAŞLATMAK
GO SLOW