Meaning of
"yerleşmiş"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
YERLEŞMİŞ
ESTABLISHED
YERLEŞMİŞ
RESIDENT
YERLEŞMİŞ
INVETERATE
YERLEŞMİŞ
DOMICILLED
YERLEŞMİŞ
SITUATE
YERLEŞMİŞ
SITUATED
YERLEŞMİŞ
CONFIRMED
yerleşmiş
inveterate
YERLEŞMİŞ
SEDENTARY
YERLEŞMİŞ
ENGRAINED
YERLEŞMİŞ
INGRAINED
yerleşmiş gelenek veya kanun
Institution
yerleşmiş geleneklere karşı çıkan
iconoclastic
yerleşmiş geleneklere karşı çıkma
iconoclasm
yerleşmiş gelenekleri hiçe sayan
iconoclast
YERLEŞMİŞ OLAN KİMSE
RESIDENT
YERLEŞMİŞ UYGULAMA
INSTITUTION
YERLEŞMİŞ YABANCI SÖZCÜK
DENIZEN
yerleşmiş yabancı sözcük
denizen
yerleşmiş, kökleşmiş
engrained
yerleşmiş, oturmuş
established