Meaning of
"yumuşat"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
yumuşat
tone down
yumuşat
smooth over
yumuşat
mollify
yumuşat
soften
yumuşat
macerate
yumuşat
make less rigid
yumuşat
make soft
yumuşat
tenderize
YUMUŞATICI
LAXATIVE
yumuşatıcı
lenitive
YUMUŞATICI
PLASTICIZER
yumuşatıcı
softener
yumuşatıcı
emollient
YUMUŞATICI
BALSAMIC
Yumuşatıcı (cilt)
Emollient
Yumuşatıcı (çamaşır makineleri için)(sabun olarak kullanılanlar ile yüzey aktif müstahzarlar hariç)
Fabric conditioner (for washing machines) (excluding those for use as soap and surface-active preparations)
Yumuşatıcı (Dermatoloji)
Emolient
Yumuşatıcı (madde)
Softener
YUMUŞATICI KREM
BALSAM
yumuşatıcı yağ
flux oil
Yumuşatıcı; kumaş parlatıcı
Fabric conditioner
Yumuşatıcılar ve koruyucular (cilt)
Emollients and protectives
Yumuşatıcılık
Emollience
yumuşatma
mollification
yumuşatma
softening
YUMUŞATMA
EMASCULATION
YUMUŞATMA
RELAXATION
Yumuşatma kazıkları (deri işi)
Stakes (leatherwork)
yumuşatma maddesi
softening agent
yumuşatma tavlaması
annealing
Yumuşatma, Gevrekleştirme, Tenderizasyon
Tenderizing
yumuşatma, teskin
mollification
Yumuşatma/Uyum Sağlama
Smoothing/Accommodating
YUMUŞATMAK
SHAKE UP
YUMUŞATMAK
UNMAN
yumuşatmak
unsteel
YUMUŞATMAK
MELLOW
YUMUŞATMAK
MELT
yumuşatmak
subdue
YUMUŞATMAK
LIMBER UP
YUMUŞATMAK
DULCIFY
yumuşatmak
tone
yumuşatmak
quell
YUMUŞATMAK
SUPPLE
YUMUŞATMAK
MODERATE
yumuşatmak
modulate
YUMUŞATMAK
SMOOTH
YUMUŞATMAK
MOLLIFY
yumuşatmak
mollify
YUMUŞATMAK
CHASTEN
YUMUŞATMAK
SOFTEN
yumuşatmak
soften (to)
YUMUŞATMAK
SOFT-PEDAL
YUMUŞATMAK
LOOSEN
yumuşatmak
soothe
YUMUŞATMAK
ATTEMPER
YUMUŞATMAK
MUTE
YUMUŞATMAK
TAME
YUMUŞATMAK
SEASON
yumuşatmak
temper
YUMUŞATMAK
RELAX
YUMUŞATMAK
UNBEND
yumuşatmak, sertliğini gidermek
attemper
yumuşatmak, yatıştırmak, sakinleştirmek
mollify