Meaning of
"DÜZENSİZ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DÜZENSİZ
ERRATIC
düzensiz
erratic
düzensiz
disorderly
DÜZENSİZ
PATCHY
DÜZENSİZ
UNEQUAL
düzensiz
uneven
DÜZENSİZ
FREEHAND
DÜZENSİZ
NONUNIFORM
DÜZENSİZ
NON-UNIFORM
düzensiz
every
düzensiz
Every which way
DÜZENSİZ
HAYWIRE
düzensiz
haywire
Düzensiz
Irregular
DÜZENSİZ
UNKEMPT
DÜZENSİZ
EXCURSIVE
DÜZENSİZ
UNSTEADY
DÜZENSİZ
UNTIDY
düzensiz
untidy
düzensiz
ill
düzensiz
anomalous
düzensiz
galley west
düzensiz
indigested
düzensiz
rugged
düzensiz
slovenly
düzensiz
order
DÜZENSİZ
RAGGED
DÜZENSİZ
HUGGERMUGGER
DÜZENSİZ
HUGGER-MUGGER
düzensiz
snatch
DÜZENSİZ
SNATCHY
DÜZENSİZ
RAMBLING
DÜZENSİZ
CHAOTIC
düzensiz
chaotic
DÜZENSİZ
FITFUL
DÜZENSİZ
DESULTORY
DÜZENSİZ
SNUFFY
DÜZENSİZ
OUT OF ORDER
DÜZENSİZ
OUT OF SQUARE
DÜZENSİZ
OUT OF TRIM
DÜZENSİZ
OUT-OF-BALANCE
DÜZENSİZ
OUT-OF-ORDER
DÜZENSİZ
OUT-OF-TRIM
DÜZENSİZ
DISORDERED
DÜZENSİZ
DISORDERLY
DÜZENSİZ
DISORGANIZED
düzensiz
scraggly
düzensiz
fitful
düzensiz
irregular
düzensiz
scratchy
düzensiz
wayward
düzensiz
tumultuous
DÜZENSİZ
JERKY
düzensiz
grub
DÜZENSİZ
INDIGESTED
düzensiz
sporadic
düzensiz
spotted
DÜZENSİZ
INORDINATE
düzensiz
uncared-for
düzensiz
wildcat
düzensiz aralıklarla kesilen ve devam eden
on again and off again
düzensiz aralıklarla kesilip devam eden
on-again, off-again (us)
düzensiz ayrıt
ragged edge
Düzensiz biçimli
Free-form
düzensiz bir şekilde doldurmak
clutter
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak
straggle
düzensiz bir şekilde karıştırmak
jumble
Düzensiz çalışmak
Malfunction
DÜZENSİZ ÇİZGİ
STREAK
Düzensiz çökelme; Eşit olmayan çökelme
Uneven precipitation
Düzensiz dağılım; Eşit olmayan dağılım
Uneven distribution
düzensiz değişen yıldız
irregular variable star
düzensiz değişken
irregular variable
DÜZENSİZ HAREKET ETMEK
FLUCTUATE
DÜZENSİZ HAREKETLERLE
JERKILY
düzensiz hata
erratic error
düzensiz hata
irregular error
DÜZENSİZ KALABALIK
ROUT
düzensiz kalp atışı, çarpıntı
palpitation
Düzensiz katıçözelti
Disordered solid solution
düzensiz kenar
ragged edge
düzensiz kılmak, destabilize yapmak
Destabilise
Düzensiz lamine edilmiş cam elyafından ’tüller’, ince tabakalarda (cam yünleri hariç)
Thin sheets ’voiles’ of irregularly laminated glass fibres (excl. glass wool)
Düzensiz lamine edilmiş cam elyafından keçeler (cam yünleri hariç)
Mats of irregularly laminated glass fibres (excl. glass wool)
düzensiz olmak
be out of order
Düzensiz sıcaklık dağılımı
Uneven temperature distribution
Düzensiz soğutma; Eşit olmayan soğutma
Uneven cooling
düzensiz topografya
irregular topography
düzensiz üçgen ağ (düa)
triangulated irregular network (tin)
Düzensiz yapı
Disordered structure
düzensiz, başıboş, aylak
roving
düzensiz, dağınık
untidy
düzensiz, devamsız
snatchy
düzensiz, intizamsız
orderless
düzensiz, karışık
disorganized
DÜZENSİZCE
IRREGULARLY
DÜZENSİZCE
HUGGERMUGGER
DÜZENSİZCE
CHAOTICALLY
Düzensizleşme
Disordering
Düzensizleşmiş, düzensiz
Disordered
düzensizlik
disorder
düzensizlik
disorderly
DÜZENSİZLİK
IRREGULARITY
Düzensizlik
Irregularity
Düzensizlik
Abnormal
DÜZENSİZLİK
UNTIDINESS
düzensizlik
untidiness
düzensizlik
untidy
düzensizlik
mess
düzensizlik
incoordination
düzensizlik
confuse
düzensizlik
derangement
DÜZENSİZLİK
HUGGERMUGGER
DÜZENSİZLİK
HUGGER-MUGGER
düzensizlik
chaos
DÜZENSİZLİK
LOOSENESS
DÜZENSİZLİK
DISARRANGEMENT
DÜZENSİZLİK
DISARRAY
DÜZENSİZLİK
DISHARMONY
DÜZENSİZLİK
DISORDER
DÜZENSİZLİK
DISORDERLINESS
DÜZENSİZLİK
DISORGANIZATION
düzensizlik
fitfulness
düzensizlik
irregularity
düzensizlik
wayward
DÜZENSİZLİK
MUSS
düzensizlik
jerkiness
düzensizlik
spotty
düzensizlik
entropy
DÜZENSİZLİK
INEQUALITY
düzensizlik
disarrange
düzensizlik
disarray
Düzensizlik
Malfunctions
düzensizlik
disconformity
düzensizlik
discord
düzensizlik
disharmony
düzensizlik derecesi
degree of irregularity
düzensizlik, karışıklık
disorganization
düzensizlik, karışıklık
disarray