Meaning of
"KİL"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kil
fuller’s earth
KİL
ARGIL
kil
argil
kil
ceramic
kil
loam
kil
figuline
kil
clay
Kil - Ayıklanmış
Clay - Sorted
Kil - Tuvenan
Clay - Run of Mine
Kil ayırıcı
Desliner
Kil ayırma
Deslining
kil baraj
clay dam
kil betonu
clay concrete
kil çamuru
clay mud
kil çekirdek
clay core
kil damarı
clay seam
Kil deposu
Clay room
kil dolgu
clay embankment
kil enjeksiyonu
clay grouting
kil fraksiyonu
clay fraction
kil gibi
argillous
kil gibi
clayish
Kil hamuru
Wauk
kil harcı
clay monar
Kil harç karışımı
Clay mortar-mix
Kil içeriği
Clay content
kil katmanı
clay layer
Kil madenciliği
Clay winning
kil minerali
clay mineral
Kil mineralleri
Clay mineral
Kil mineralleri
Clay minerals
kil muhtevası
clay content
kil ocağı
clay pit
kil örtü
clay blanket
Kil plak atıcıları
Clay pigeons
Kil plaklar
Clay-pigeon launchers
Kil sulandırma; Çamur yoğurma
Pugging
kil tabakası
clay stratum
Kil tabakası
Claypan
kil tabakası, kil katmanı
clay layer
Kil topu; Çamur topu
Clay gun
Kil tuğlası; Killi tuğla
Clay brick
Kil ürünleri
Clay products
Kil ve kaolin
Clay and kaolin
Kil yatakları
Clay deposit
kil yönünden çok zengin olan ve yağışlı dönemlerde bünyesine su alarak şişen kurak dönemlerde ise suyunun buharlaşması ile derin yarıklar şeklinde çatlayan toprak
vertisol
kil yönünden çok zengin olan ve yağışlı dönemlerde bünyesine su alarak şişen kurak dönemlerde ise suyunun buharlaşması ile derin yarıklar şeklinde çatlayan toprak
vertisol soil
kil, balçık
argil
Kil.
CLAY
kile
bushel
Kile(35.239 lt-ABD; 36.379 lt-ING)
Bushel
Kiler
Buttery
kiler
larder
Kiler
Storage bin
KİLER
OFFICE
kiler
cellar
Kiler
cellar, basement
kiler
pantry
kiler gibi küçük oda
still room
kiler gibi küçük oda
stillroom
KİLER, BODRUM
Cellar
kilerci
butler
KİLERCİ
STOREKEEPER
kilic, sungu.
cold steel
KİLİDİ AÇMAK
Unlock
kilidi açmak
unlock(to)
kilidi açmak
unlock, to
kilidini aç
unlock
kilidini aç
unbolt
kilidini açmak
unlock
Kilikya, Adana bölgesinin eski ismi
Cilicia
kilim
carpet
KİLİM
RUG
kilim güvesi
tapestry moth
Kilim; Halı
Tapis
Kilimler
Rugs
kilipeus
clypeus
kilise
kirk
Kilise
The church
KİLİSE
MEETING HOUSE
KİLİSE
FANE
kilise
house of god
kilise
church
kilise
clerestory
KİLİSE
PARISH
KİLİSE
FOLD
kilise müziği
plainsong
KİLİSE (İSK.)
KIRK
kilise anahtarı
church key
kilise avlusu
churchyard
kilise azası
communicant
kilise azası
churchman
KİLİSE BAHÇE MEZARLIĞI
CHURCHYARD
kilise binası
church building
KİLİSE BODRUMU
CRYPT
KİLİSE CEMAATİNDEN KİMSE
PARISHIONER
kilise cemiyetinin bir üyesi
parishioner
kilise çancısı
ringer
kilise çanı
church bell
KİLİSE GÖREVLİSİ
BEADLE
kilise görevlisinin sahip olduğu mevki veya yetki alanı
beadlery
KİLİSE HADEMESİ
SEXTON
kilise hademesi, zangoç
sexton
KİLİSE HUKUKÇUSU
CANONIST
kilise hukukçusu
canonist
kilise ile devlet arasındaki anlaşma
concordat
KİLİSE İLE İLGİLİ
CHURCH
kilise işlerinde papaza yardımcı kimse, diyakoz
deacon
kilise kanunlarıyla ilgili olma
canonicity
KİLİSE KANUNU
CANON
KİLİSE KANUNUNA GÖRE BELİRLENEN
CANONICAL
kilise kanununa göre belirlenen
canonical
KİLİSE KAYYUMU
SACRISTAN
kilise kayyumu
sacristan
KİLİSE KOROSU
CHOIR
KİLİSE KOROSU ŞEFİ
PRECENTOR
kilise kulesi
steeple
kilise kulesi, çan kulesi
steeple
KİLİSE KURALLARINA UYMA
CONFORMITY
KİLİSE MAHKEMESİ BAŞKANI RAHİP
PENITENTIARY
Kilise mahzenleri
Crypts
kilise meclisi
consistory
kilise meclisi
synod
kilise meclisi toplantısı
synod
kilise memuru
verger
kilise memuru
church officer
kilise mezarlığı
churchyard
kilise mihrabı
altar
kilise mütevellisi
churchwarden
kilise müziği
church music
kilise nikâhı
church wedding
KİLİSE NÜFUZU
CLERICALISM
kilise okulu
parochial school
KİLİSE ONURSAL GÖREVLİSİ
CHURCHWARDEN
KİLİSE OTURAĞI
PEW
kilise önündeki avlu
parvis
kilise prensip veya usullerine tam bağlılık
ecclesiasticum
kilise prensip veya usullerine uygun şekilde olma
ecclesiasticalness
KİLİSE SABAH İBADETİ
MATINS
kilise sabah ibadeti
matins
KİLİSE SIRASI
PEW
KİLİSE ÜYELERİNİN RESMİ OLMAYAN TOPLANTISI
SOCIAL
kilise yetkililerinin çıkardığı bir kanun
canon
kilisede çalışanlar ya da kiliseye yakın yaşayanlar samimiyetle/kesinlikle dindardır diye bir şey yoktur
nearer the church, the farther from god
kilisede müzik işleriyle ilgilenen görevli
precentor
kilisede oturacak sıra
Pew
KİLİSEDE PARA TOPLAMA
OFFERTORY
KİLİSEDE RAHİP VE KORONUN YERİ
CHANCEL
kilisede resmen yapılan evlilik ilanı
banns
kilisede sabahları yapılan ibadet
matins