Meaning of
"kulaklı"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kulaklı
eared
kulaklı
aurate
kulaklı
aureate
kulaklı
auriculate
kulaklı
auriculated
Kulaklı folya balığı.
DEVIL RAY
Kulaklı gelberi (cam)
Thumb rake
Kulaklı Te
Drop Tee
kulaklık
headphone
Kulaklık
Headset
kulaklık
earflap
kulaklık
earlap
Kulaklık
Earmuffs
kulaklık
earphone
KULAKLIK
EARPIECE
kulaklık
pair of headphones
kulaklık (soğuğa karşı takılan)
earmuff
KULAKLIK (SOĞUĞA KARŞI)
EARMUFF
kulaklık çıkışı
headphone jack
kulaklık fişi
earphone plug
kulaklık girişi, kulaklık çıkışı
headphone jack
kulaklık prizi
headphone jack
Kulaklık setleri
Hands-free set
kulaklık, işitme cihazı
hearing aid
Kulaklık, kulak koruyucu
Earflap
Kulaklık, kulak koruyucu
Earflaps
Kulaklık.
EARPHONE
Kulaklıklar
Headphones
Kulaklıklar (başa veya kulağa takılanlar), mikrofonlu olanlar ile mikrofon ve bir veya daha fazla hoparlörden oluşan setler (kulaklıklı havacı başlıkları, telefon setleri, vericili kablosuz mikrofonlar, işitme cihazları hariç)
Headphones and earphones, even with microphone, and sets consisting of microphone and one or more loudspeakers (excluding airmen’s headgear with headphones, telephone sets, cordless microphones with transmitter, hearing aids)
kulaklıklı (telefon)
headset