Meaning of
"1.çıkar yol, umar, çare, 2.ilaç, derman, deva, 3.sağaltmak, iyi etmek, iyileştirmek, tedavi etmek, 4.düzeltmek, 5.çare bulmak, gereğine bakmak, önlemek"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
1.çıkar yol, umar, çare, 2.ilaç, derman, deva, 3.sağaltmak, iyi etmek, iyileştirmek, tedavi etmek, 4.düzeltmek, 5.çare bulmak, gereğine bakmak, önlemek
remedy