Meaning of
"1.gölge, karanlık, 2.keder, hüzün, 3.iz, eser, 4.hayalet, ruh, 5.zerre, nebze, 6.ayrılmaz arkadaş, gölge, 7.koruma, himaye, 8.gölgelendirmek, gölgelemek, gölgesiyle örtmek, karartmak, 9.gölgesi gibi izlemek, gizlice izlemek, gözetlemek, peşinden ayrılmama"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
1.gölge, karanlık, 2.keder, hüzün, 3.iz, eser, 4.hayalet, ruh, 5.zerre, nebze, 6.ayrılmaz arkadaş, gölge, 7.koruma, himaye, 8.gölgelendirmek, gölgelemek, gölgesiyle örtmek, karartmak, 9.gölgesi gibi izlemek, gizlice izlemek, gözetlemek, peşinden ayrılmama
shadow