Meaning of
"GEÇMİŞ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
geçmiş
passe
GEÇMİŞ
FORMER
geçmiş
past
geçmiş
bygone
GEÇMİŞ
LANG SYNE
GEÇMİŞ
YESTERDAYS
geçmiş
antecedent
GEÇMİŞ
ANTECEDENTS
GEÇMİŞ
HISTORY
GEÇMİŞ
BELATED
GEÇMİŞ
CASE HISTORY
GEÇMİŞ
DEPARTED
GEÇMİŞ
GONE
GEÇMİŞ
BACKGROUND
GEÇMİŞ
PREVIOUS
geçmiş
foregone
geçmiş bir tarihi koymak
foredate
GEÇMİŞ DENEYİMLER
BACKGROUND
geçmiş dosyası
history file
geçmiş eski
by gone
geçmiş günlüğü
history log
Geçmiş Hizmet Maliyeti
Past Service Cost
Geçmiş İşletme Birleşmesi
Past Business Combination
geçmiş iyi günler
good old days
geçmiş kütüğü
history file
geçmiş olayların hatırlanabileceği veya hatırlandığı zaman zarfı
memory
Geçmiş olsun
That’s tough
geçmiş öncesini gösteren zaman
pluperfect
GEÇMİŞ ÖRNEK
PRECEDENT
Geçmiş performans
Track record
geçmiş şey
bygone
GEÇMİŞ TARİH ATMAK
ANTEDATE
geçmiş tarihi at
antedate
GEÇMİŞ TARİHLE YAZMAK
PREDATE
geçmiş veri
historic data
geçmiş veri
historical data
geçmiş veri geçerlemesi
historical-data validation
geçmiş veri geçerliliği
historical-data validity
Geçmiş Yıllar Karları Veya Zararları
Accumulated Profit or Loss
GEÇMİŞ ZAMAN
PAST
geçmiş zaman
past times
GEÇMİŞ ZAMAN
LANG SYNE
geçmiş zaman
old-time
GEÇMİŞ ZAMAN
ELD
GEÇMİŞ ZAMAN
PRETERIT
GEÇMİŞ ZAMAN
PRETERITE
geçmiş zaman
preterit
geçmiş zaman
preterite
GEÇMİŞ ZAMAN BELİRTEN
PRETERIT
geçmiş zaman kipi
preterit
geçmiş zaman kipi
preterite
geçmiş zaman ortacı
past participle
geçmiş zaman öneki
augment
GEÇMİŞ ZAMAN ÖNEKİ (YUNANCA VB.)
AUGMENT
geçmiş zaman sıfat-fiili
past participle
geçmiş zaman, eski günler
former times
geçmiş zaman, eski zaman
lang syne
geçmiş zamanı gösteren
preterite
geçmiş, bitmiş, tükenmiş, ölmüş
departed
geçmiş, müteveffa, vefat etmiş, ölmüş kimse
Departed
geçmiş, uzun süre önceki
olden
GEÇMİŞE
BACKWARDS
GEÇMİŞE AİT
RETROSPECTIVE
geçmişe ait
retrospective
geçmişe ait
ancestral
geçmişe ait
archaic
geçmişe ait, eski, artık kullanılmayan, modası geçmiş
archaic
geçmişe bakıldığında
in retrospect
geçmişe bakış
retrospect
GEÇMİŞE BAKMA
RETROSPECT
GEÇMİŞE DOĞRU
DOWNWARD
geçmişe doğru
toward the past
Geçmişe etkili
Retroactively
geçmişe git
go past
geçmişe git
gone past
geçmişe git
went past
geçmişe göre gelecek görüşü
retrovision
geçmişe götürmek
carry back
GEÇMİŞE ÖZLEM
NOSTALGIA
GEÇMİŞE ÖZLEM BELİRTEN
NOSTALGIC
geçmişe sünger çekmek
scrub the slate clean
geçmişe uzanmak
date back to
GEÇMİŞE YÖNELİK
RETROSPECTIVE
geçmişe yönelik sayısallaştırma
retrospective digitization
geçmişi anımsama
retrospection
GEÇMİŞİ ANMA
RETROSPECTION
GEÇMİŞİ ANMAK
REVIEW
geçmişi deşmenin ne anlamı var
there’s no point in raking over the coals
geçmişi düşünme, geçmişe bakış
retrospection
GEÇMİŞİ DÜŞÜNMEK
REVIEW
geçmişi düşünmek, hatırlamak, geriye bakmak
look back
geçmişi göster
show history
GEÇMİŞİ GÖSTEREN SAHNE
FLASHBACK
GEÇMİŞİ HATIRLATAN
REMINISCENT
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey
whole cloth
Geçmişin hatırı için
For old time’s sake
GEÇMİŞİN İZİ
SCAR
geçmişte
In one’s day
geçmişte
In the past
GEÇMİŞTE
BACK
geçmişte belirli bir zaman
thenness
geçmişte bir zaman
a time in the past
geçmişte devam eden zaman
past continuous tense
GEÇMİŞTE KALAN
BYGONE
GEÇMİŞTE KALMAK
LINGER
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon
historical attraction
geçmişte türkiye’de kullanılan bir madeni para
altilik
geçmişte var olmuş
historic
GEÇMİŞTEKİ BİR BOŞLUĞUN DOLDURULMASI
CONFABULATION
GEÇMİŞTEN KONUŞMAYA İSTEKLİ
REMINISCENT