Meaning of
"sandık"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
sandık
coffer
sandık
fund
sandık
bin
sandık
ark
SANDIK
SOAPBOX
sandık
chest
SANDIK
BOX
sandık
trunk
SANDIK
PACKING CASE
SANDIK
CRATE
Sandık arabası, silo arabası
Bin car
Sandık çivisi
Box nail
Sandık çivisi
Trunk nail
sandık dolusu
crateful
sandık geçmesi
lap dovetail
Sandık kiriş
Girder box
Sandık kurulu
Balloting committee
Sandık kurulu başkanı
Balloting committee chairman
sandık kutu göğüs
chest
sandık odası
storage room
sandık odası
storeroom
sandık odası
lumber room
sandık odası
lumberroom
Sandık odası
Trunkroom
sandık teneke
bin
Sandık tipi dondurucular
Chest-type freezers
Sandık, bavul, makyaj çantası, evrak çantası, okul çantası ve benzeri muhafazalar (deri, deri bileşenleri, rugan, plastik, tekstil malzemeleri, alüminyum veya diğer malzemelerden yapılmış)
Trunks, suitcases, vanity cases, briefcases, school satchels and similar containers of leather, composition leather, patent leather, plastics, textile materials, aluminium or other materials
Sandık, büyük eşya kutusu
Trunks
sandık, çekmece, kasa, kutu
coffer
sandıklama
encasement
Sandıklama, sandığa koyma,kapama
Encasement
sandıklamak
box
sandıklamak
encase
sandıklamak
crate
Sandıklar
Chests
Sandıklar (bagaj)
Trunks (luggage)
Sandıklar/kafesler
Crates
sandıklı saat
grandfather clock