Meaning of
"İNSAN"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
insan
being
İNSAN
MICROCOSM
İNSAN
HOMINID
insan
Homo sapiens
insan
fellow
insan
human
İNSAN
HUMAN BEING
insan
human being
İNSAN
HUMANITY
insan
humanity
İNSAN
MORTAL
İNSAN
BORN OF WOMAN
İNSAN
NAKED APE
İNSAN
SPIRIT
insan
creature
İNSAN
WIGHT
İNSAN
MAN
insan aklı
human mind
insan aklı
human reason
insan aklıyla bilinemez/anlaşılamaz tanrı
deus absconditus
insan aktivitesi
human activity
insan alakası
human interest
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan
attuitive
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan algılama biçimine ait veya ilgili
attuitional
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan bir yolla
attuitively
insan algısının ötesinde olan dünya
the beyond
insan anatomisi
human anatomy
insan anlayışının kökleri
tree of knowledge
insan asansörü
passenger elevator
insan asansörü
passenger lift
insan asansörü
man lift
insan asansörü
manlift
insan avcısı
head hunter
insan avı
manhunt
insan ayağı basmamış
unfrequented
İNSAN AZMANI
YAHOO
insan azmanı
spanker
insan başı avlayıcı
head hunter
insan başı avlayıcı
headhunter
insan başı avlayıcı
head-hunter
insan başlı at
centaur
insan bebeğiyle gizlice değiştirilen peri veya elf bebeği
auf (obsolete)
insan bedeni
human body
İnsan bedeni ile uygulaması olan elektrikli ev aletleri
Electrical domestic appliances for use with the human body
insan benzeri, insansı, maymunsu
anthropoid
insan benzetme
anthropomorphising
insan benzetme
anthropomorphizing
insan besini
human food
insan beyni
human brain
insan beyni
wetware
insan beyni verisi
human brain data
insan beynini taklit
mimic (v) human brain
insan biçimcilik
anthropomorphism
insan biçimi alma
anthropomorphising
insan biçimi alma
anthropomorphizing
insan biçiminde robot
android
insan bilgiağı
web of people (WoP)
insan bilgisayar etkileşimi
human computer interaction
insan bilgisinin işlenmesi
human information processing
insan bilimi
human science
insan bilimleri
human sciences
insan bilincinin sınırını aşan
transcendental
insan biyolojisi
human biology
insan boyu
human height
insan bütirilkolinesterazı
human butrylcholinesterase
insan cinsi
human race
insan coğrafyası
human geography
insan çabası
human endeavour
insan çabasıyla dünyanın daha yaşanılabilir bir yer haline getirileceğine inanan görüş
meliorism
insan çevrebilimi
human ecology
insan davranışı
human behavior
insan davranışı
human behaviour
insan davranışının beliren özellikleri
emergent properties of human behavior
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve bir takım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş
biodeterminism
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve bir takım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş
biological determinism
insan denek
human subject
insan denen canlı
the human animal
insan deneyi
human experimentation
insan deneyiminin sembollerle nesilden nesle aktarımı
time-binding
insan destekli
human assisted
insan devingenliği çözümlemesi
analytics for human dynamics
insan dışı
nonhuman
insan dışkısı
pilgrim’s salve
insan dışkısı
human excrement
insan dizine benzeyen şey
knee
insan dizisi
cordon
İNSAN DOĞASI
HUMAN NATURE
İNSAN DOĞASI
FLESH
İNSAN DOĞASI
FLESH AND BLOOD
insan doğurganlığı
human fertility
insan dokunuşuyla sayısal iletişim
digital communication through human touch
insan duyduğunu/söyleneni değil gördüğünü yapar
a good example is the best sermon
insan dünyası
human world
insan düzeyi yapay zekâ
Artificial General Intelligence (AGI)
insan düzeyinde
human-level
insan düzeyinde yapay us
human-level AI
insan düzeyinde zekâ
human-level intelligence
insan egosu
the human ego
insan ekolojisi
human ecology
insan ekolojisi
humecology
insan eli değmeden doğal yoldan oluşan nesne
natural object
insan eliyle yapılan şey
artefact
insan eliyle yapılan şey
artifact
insan eliyle yapılmış
artefactual
insan eliyle yapılmış
artifactual
insan eliyle yapılmış arı kovanı
apiary
İNSAN ELİYLE YAPILMIŞ ŞEY
ARTEFACT
İNSAN ELİYLE YAPILMIŞ ŞEY
ARTIFACT
insan eliyle yapılmış şey
artifact
insan eliyle yapılmış şeyler
artefacts
insan eliyle yapılmış şeyler
artifacts
insan eliyle yapılmışlık
artifactuality
insan eşdeğer konsantrasyonu
human equivalent concentration
insan eti
human flesh
insan eti yiyen
cannibal
insan eti yiyen
anthropophagite
insan eti yiyen
man-eater
insan eti yiyen, yamyam
anthropophagous
insan etine gömülen pire
chigger
insan etine gömülen pire
chigoe
insan etkileşimli sanal laboratuvar
virtual human interaction lab
insan etkinliği
human agency
insan etkisi
human impact
insan etmenleri mühendisliği
human factors engineering
insan evladı
good person
insan evrimi
human evolution
insan eylemi
human action
insan eylemlerinin dünya yüzeyine yaptığı etkileri ve dünya yüzeyinin insan eylemlerine yaptığı etki
human geography
insan faktörleri
human factors
insan faktörü
human factor
insan faktörü ilkeleri
human factors principles
insan farkındalığı
human awareness
insan farkındalığında yapay zekâ
human-aware AI
insan fertilitesi
human fertility
insan fetüsü
child
insan figürü
human figure
insan fizyolojisi
human physiology
insan gayreti
human endeavour
insan genetiği
human genetics
insan genetiği komisyonu
human genetics commission
insan genom
human genome
insan gibi
properly
insan gibi
decently
insan gibi
humanlike
insan görüntü bireşimi
human image synthesis
insan gövdesi
torso
insan gövdesinin orta kısmı
midriff
insan gübresi
night soil
insan gübresi
human manure
İnsan gübresi, gübrelik insan dışkısı
Night soil