Meaning of
"Borç"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
BORÇ
OBLIGATION
borç
obligation
BORÇ
ACCOMMODATION
BORÇ
DEBIT
borç
debit
Borç
Debt
BORÇ
CARE
BORÇ
LIABILITY
borç
liability
borç
duty
BORÇ
ARREAR
BORÇ
ARREARS
BORÇ
LOAN
BORÇ
RED
BORÇ
ENCUMBRANCE
Borç
Indebtedness, debt, charge, duty, obligation
Borç , Yabancı Kaynak
Liability
borç açık zimmet
debit
borç alan
borrower
BORÇ ALAN KİMSE
BORROWER
borç alan ülke
debtor nation
borç alan ülke
borrowing nation
borç alan, borçlu, istikraz eden
borrower
borç alınan
borrowed
borç alınan paralar
borrowed funds
Borç almak
To borrow
BORÇ ALMAK
BORROW
Borç altına sokan belgeler
Documents that will incur liability
Borç altına sokmak
To incur liability (for)
borç altında
behindhand
borç bakıyesi
debit balance
Borç bakiyesi
Debit balance
borç bakiyesi
debt balance
borç bakiyesi
remainder of a debt
borç bakiyesi
balance of a debt
Borç bakiyesi
BALANCE,DEBIT
Borç çorbası
Borsch soup
Borç dekontu
Debit note
Borç enstrümanları
Debt instruments
borç ertelemesi
delay of payment
borç faizi
debit interest
BORÇ HANESİNE YAPILAN KAYIT
DEBIT
borç hesabı, zimmet hesabı
debit account
borç hesapları ve diğer cari yükümlülükler
accounts payable and other current liabilities
borç içinde
in the red
borç içinde olmak
be in debt
borç içinde, başı dertte
in queer street
Borç ikrarı
Acknowledgement of debt
Borç kabulü
Debt admission
Borç Kalemi, Yabancı Kaynak Kalemi
Liability Component
Borç karşılığı gemi yada eşyanın yasal haczi.
DISTRAINT
Borç kart
Debit card
borç kaydı, borç girişi
debit entry
Borç kaydı, zimmet
Debit
borç limiti
debt limit
Borç Ödeme Gücü
Solvency
Borç ödemek
To discharge a debt
Borç sebebi
Cause of debt
borç senedi
IOU
Borç senedi
Promissory note
BORÇ SENEDİ
DEBENTURE
Borç senedi
Debt Security
BORÇ SENEDİ
BILL PAYABLE
Borç senedi
Bill of debt, instrument, bill payable
borç senedi
certificate of debt
borç senedi
iou
borç senedi düzenlemek
draw a bill
borç senetleri
bills payable
Borç Sözleşmesi
Loan Contract
Borç Tahakkukları
Accrued Liabilities
Borç takibi
Debt collection
borç ve alacak
debit and credit
Borç ve garantiler vermek
to grant loans and to give guarantees
Borç Veren
Lender
Borç veren
Lender, creditor
BORÇ VEREN KİMSE
LENDER
Borç veren son merci işlevi
Lender of last resort function
borç veren, faizci, murabahacı, mukriz
money lender
Borç Verilebilir Fonlar
Loanable Funds
Borç verme oranı
Lending rate
BORÇ VERMEK
LEND
Borç vermek
To lend
borç vermek
loan
borç yapmak
get into debt
Borç yenileme oranı
Roll-over rate
Borç yönetimi
Debt management
Borç yükü
Debt burden
borç yükümlülüğü
debt obligation
borç, alacak, matlup
Debt
Borçla alacağı takas etmek
To set-off a claim against a debt
borçlan
owe
borçlandırılmamış
uncharged
borçlandırma
debiting
BORÇLANDIRMAK
DEBIT
borçlandırmak
charge
borçlanılan miktar
borrowings
borçlanma
debit
BORÇLANMA
LOAN
BORÇLANMA
BORROWING
Borçlanma Aracı
Debt Instrument
BORÇLANMA BELGESİ
DEBENTURE
borçlanma gücü, kredi limiti
borrowing power
Borçlanma Katsayısı
Loan Coefficant
Borçlanma maliyeti
Cost of borrowing
Borçlanma Maliyetleri
Loan Cost
Borçlanma Maliyetleri
Borrowing Costs
Borçlanma Senetleri
Debt Securities
borçlanma talep tarihi
debit claim date
Borçlanma vadesi
Borrowing maturity term
Borçlanma, ödünç, borç, kredi
Loan
borçlanmak
get into debt
Borçlar
Payables
borçlar hukuku
law of contracts and torts
Borçlar hukuku
Law on obligations
Borçlar hukuku
Debt Law
borçlar için ayrılan karşılık
liability reserve
Borçlar Kanunu
Code of Obligations
BORÇLARI BİRLEŞTİRME
CONSOLIDATION
borçları vadesinde ödememek
fall into arrears
BORÇLARIN ERTELENMESİ
MORATORIUM
borçların ertelenmesi, moratoryum
moratorium
borçların ödenmesi
debt conciliation
borçların ödenmesi için ayrılan fon
loan fund
Borçların yeniden yapılandırılması
Restructuring of debts
Borçlarından dolayı sorumlu olmak
To have liability for its debts
Borçlarından dolayı yalnız malvarlığı ile sorumlu olmak
The liability for its debts is limited to its assets
Borçlarından ötürü geminin alıkonulması,tevkif.
ARREST
BORÇLARINI ÖDEMEDEN KAÇMAK
LEVANT
borçlarını vermeyen kimse
defaulter
BORÇLU
OBLIGOR
borçlu
behind
BORÇLU
BEHOLDEN
borçlu
debtor
borçlu
hock
borçlu
indebted
BORÇLU
OWING
Borçlu
In debt
BORÇLU
IN HOCK
BORÇLU
INDEBTED
borçlu banka
debtor bank
Borçlu Cari Hesap
Bank Overdraft
borçlu dekontu
debit advice
borçlu hesaplar, ödenecek hesaplar
accounts payable
borçlu kişi
payer
borçlu olmak
be owing
Borçlu olmak
To be in debt, to owe
BORÇLU OLMAK
OWE
borçlu olunan meblağ
due sum
borçlu taraf
payer
borçlu taraf
debit side