Meaning of
"Borda"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Borda
SIDE
borda
topside
BORDA
BOARD
borda
broadside
BORDA (GEMİ)
BROADSIDE
Borda ağı.
NET,SCRAMBLE
borda ateşi etmek
fire a broadside
Borda bordaya
ABREAST,KEEP
Borda bordaya
ABREAST,TO BE
Borda doğrultusunda omurgaya aykırı,dik.Bir bordadan diğer bordaya doğru.
ATHWARTSHIP
BORDA FENERİ
SIDELIGHT
Borda fenerleri siperlikleri.
SIDE LIGHTS SCREEN
Borda hattı.
LINE ABREAST
borda iskelesi
accommodation ladder
BORDA İSKELESİ
GANGWAY
Borda iskelesi.
SIDE LADDER
Borda iskelesinin puntellerine çekilen halat.Vardamana halatı
GUARD ROPE
borda kamara iskelesi
accommodation ladder
Borda kancaları
Grapnels
BORDA KANCASI
GRAPNEL
borda kancası
grapnel anchor
borda kancası
grappling hook
borda kancası
grappling iron
borda kancası, filika demiri
Grapple
Borda kaplama saçları.
SIDE SHELL PLATING
Borda kaplaması.
SIDE PIECE
Borda kenarlarına konulan dikmelere çekilen yatay demir çubuk,ağaç,tel halat,yada zincirlerin (vardavele) oluşturduğu devamlı koruma grubu.
RAILS AND STANCHIONS
borda lombozu
side scuttle
Borda lumbuzu
SCUTTLE,SIDE
Borda mapası.
BOARD EYEBOLT
Borda saçının içeri çökmesi.
SET IN
Borda saçlarının panting stress’e karşı korunması için kullanılan enine kemere.Sürme tavlun kemeresi.Soluma kemeresi.
PANTING BEAM
Borda seyir fenerleri.
SIDE LIGHTS
BORDA TOPLARI
BATTERY
Borda yönü,borda bordaya
ABREAST
Bordada
ABEAM,AT
Bordadan yedeğe almak.
TOW ALONGSIDE
Bordalanınca geçilecek uzaklık,açıklık bulma yöntemi.
PASSING DISTANCE ABEAM
bordaya gelmek
come alongside