Meaning of
"DÜŞ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DÜŞ
REVERIE
düş
reverie
düş
dream
DÜŞ
PINK ELEPHANT
düş
fancy
DÜŞ
FANTASY
DÜŞ
DELUSION
düş
fell
DÜŞ
FICTION
düş
plummet
düş
plump down
düş
plunk
DÜŞ KIRIKLIĞI
NONEVENT
DÜŞ KIRIKLIĞI
NON-EVENT
DÜŞ KIRIKLIĞI
FRUSTRATION
DÜŞ KIRIKLIĞI
ANTICLIMAX
DÜŞ KIRIKLIĞI
DISAPPOINTMENT
DÜŞ KIRIKLIĞI
DISENCHANTMENT
DÜŞ KIRIKLIĞI
DISILLUSION
düş kırıklığına uğramak, üzülmek
be disappointed
düş kırıklığına uğramış, üzgün
disappointed
düş kırıklığına uğratan
tantalizing
düş kırıklığına uğratıcı
disappointing
DÜŞ KIRIKLIĞİNA UĞRATMAK
DASH
düş, hayal, düşlere dalma
reverie
DÜŞ, HAYAL, RÜYA, RÜYA GÖRMEK
Dream
DÜŞECEK GİBİ OLMAK
TOPPLE
düşecek gibi olmak, sallanmak, sendelemek
teeter
DÜŞEN
DOWN
DÜŞEN
DOWNWARD
DÜŞEN
FALLING
DÜŞEN
INCUMBENT
Düşen bilya deneyi
Falling ball test
Düşen dışık; Düşen curuf
Falling slag
düşen fiyatlar
soft prices
düşen gelgit
falling tide
Düşen top vizkozimetresi
Falling Ball Viscometer
düşenin dostu olmaz
he who falls has no friends
Düşer çekiç (dövme)
Gravity hammer
DÜŞEREK
DOWN
düşes
duchess
düşeş
tossup
DÜŞEŞ
WINDFALL
düşey
perpendicular
DÜŞEY
VERTICAL
düşey
vertical
DÜŞEY
PLUMB
düşey
portrait
düşey
portrait (page orientation)
düşey (olarak)
vertically
düşey abartma
vertical exaggeration
düşey açı
vertical angle
düşey açı istasyonu
vertical angle station
düşey açı yükseklik noktası
vertical angle bench mark
düşey angulation
vertical angulation
düşey artıklık denetimi
vertical redundancy check
düşey bağlantı
vertical bridging
düşey bloklama
vertical justification
düşey boşuk
vertical spacing
düşey boyut
vertical size
düşey ciltleme
vertical binding
düşey çizgiler
vertical lines
düşey daire
vertical circle
düşey datum
vertical datum
düşey deformation
vertical deformation
Düşey dengeleyici(uçak)
Vertical stabilizer
Düşey düz iniş
Pancake landing
düşey düzlem
vertical plane
düşey eğri
vertical curve
düşey eksen
y-axis(vertical axis)
düşey eksen
vertical axis
düşey engel verisi (dev)
vertical obstruction data (vod)
düşey fotograf
vertical photograph
düşey hata denetimi
vertical redundancy check
düşey hizalama
vertical alignment
düşey jeodezik datum
vertical geodetic datum
düşey kaydırma
vertical scroll
düşey kaydırma
vertical scrolling
düşey kaydırma çubuğu
vertical scroll bar
düşey kolimatör
vertical collimator
düşey komparator
vertical comparator
Düşey konaç; ordinat (mat)
Ordinate
düşey kontrol
vertical control
düşey kontrol ağı
vertical control net
düşey kontrol datumu
vertical control datum
düşey kontrol noktası
vertical control point
düşey koordinatlar
vertical coordinates
düşey kural
vertical rule
düşey mıknatıslanma
longitudinal magnetization
DÜŞEY OLARAK
PLUMB
düşey paralaks
vertical parallax -
düşey sapma
deflection of the vertical
düşey stereo üçgenleme
vertical stereo triangulation
düşey şiddet
vertical pass point
düşey tab
vertical tabbing
düşey tutma
vertical hold
düşey uzanım
vertical extension
düşey yer değiştirme
vertical translations
Düşey yolluk kesim düğmesi (döküm)
Sprue button
Düşey yolluk kesme(döküm)
Sprue cutting
Düşey; Dikey; Dik
Vertical
DÜŞGÜCÜ
FANCY
Düşkü, merak, zevkli uğraş, hobi
Hobby
DÜŞKÜN
ALMSMAN
DÜŞKÜN
DOTING
DÜŞKÜN
DOWN AT HEELS
DÜŞKÜN
DECAYED
düşkün
droopy
DÜŞKÜN
FALLEN
DÜŞKÜN
FALLEN ON HARD TIMES
DÜŞKÜN
ADDICT
DÜŞKÜN
ADDICTED
düşkün
indigent
düşkün
indulgent
düşkün
hooked
DÜŞKÜN
GIVEN TO
düşkün
given
DÜŞKÜN
DEVOTEE
DÜŞKÜN
POOR
düşkün
inveterate
düşkün
bound
DÜŞKÜN
JEALOUS
DÜŞKÜN
JEALOUS OF
DÜŞKÜN
AFFECTED
DÜŞKÜN
FOND
DÜŞKÜN
PARTIAL
DÜŞKÜN
KEEN
DÜŞKÜN
KEEN ON
düşkün ol
dote on
düşkün ol
dote upon
düşkün olmak
have a soft spot for
düşkün olmak
be addicted
düşkün olmak
be addicted to
düşkün olmak, hoşlanmak
be fond of
düşkün olmak, tiryaki olmak
addict oneself
düşkün, muhtaç
almsman
düşkün, üzerine titreyen
doting
Düşkün; Müptela
Addict
DÜŞKÜNLER EVİ
ALMSHOUSE
DÜŞKÜNLER EVİ
WORKHOUSE
düşkünler evi
poorhouse
DÜŞKÜNLEREVİ
HOSPICE
DÜŞKÜNLÜK
DOTAGE
DÜŞKÜNLÜK
DECAY
düşkünlük
decrepitude
DÜŞKÜNLÜK
ADDICTION
düşkünlük
Addition
DÜŞKÜNLÜK
FANATICISM
düşkünlük
indulgence
düşkünlük
ebb