Meaning of
"Doruk"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DORUK
CULMINATION
doruk
culmination
DORUK
CUSP
doruk
peak
doruk
head
DORUK
HEIGHT
doruk
height
doruk
cap
DORUK
ZENITH
DORUK
HEYDAY
DORUK
HIGH TIDE
DORUK
MERIDIAN
doruk
meridian
doruk
tip
doruk
apex
DORUK
APICAL
doruk
acme
doruk
apogee
doruk
highwater
doruk
hilltop
DORUK
PINNACLE
doruk
pinnacle
DORUK
VERTEX
DORUK
SUM
DORUK
SUMMIT
doruk
summit
DORUK
TOP
doruk
eminencecy
DORUK
CLIMAX
doruk
climax
DORUK
CREST
Doruk bindirimi (x-ışınlarıgörüngesi)
Peak overlap
doruk çizgisi
crest line
Doruk çizgisi, su bölümü çizgisi
Watershed
Doruk dalgaboyu(görünge)
Peak wavelength
Doruk fırınlama sıcaklığı (seramik)
Peak firing temperature
Doruk gerilim, en üst gerilim
Crest voltage
doruk ışıklılık
peak luminance
doruk koyak değeri
peak to valley value
doruk sinyal gürültü oranı
peak SNR, PSNR
Doruk üretim
Peak output
Doruk üretim istemi
Peak production demand
Doruk üretim; Maksimum üretim
Peak production
Doruk yaşlandırması (metal)
Peak aging
doruk, dürtü
spike
doruk, tepe
peak
doruk, zirve
cusp
doruk, zirve
acme
Doruk; Tepe; Zirve
Peak
doruklu trafik
peaked traffic
dorukluluk oranı
peakedness factor
DORUKTA OLAN
MERIDIAN