Translate
"peak"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
PEAK
1)Demirin tırnak ucu. 2)Dikey duruma getirmek.
peak
1.uç, doruk, zirve, 2.en yüksek nokta, en yüksek sınır, 3.sivri uç, 4.kasket siperi, 5.doruğa ulaşmak
peak
doruk
peak
doruk, tepe
Peak
Doruk; Tepe; Zirve
peak
en üst sınır
peak
en yüksek
peak
f. eriyip zayiflamak.
peak
f., den. sirigin ucunu serene yaklasacak vaziyette dik durdurmak.
peak
i. sivri tepe, dag zirvesi, zirve; can alacak nokta, en muhim nokta, en basarili zaman; den. gizin cundasi, yelkenin cordek yakasi; den. demirin tirnak ucu. peak load elek. en fazla tahmil miktari. peaky s. sivri tepeli.
Peak
Pik
PEAK
ŞAPKA SİPERİ
peak
tepe
PEAK
TEPE NOKTASI
Peak
tepe, doruk, zirve, siper, siperlik
peak
tepe, zirve
PEAK
UÇ
peak
v.tepeye ulaş:n.tepe noktası
PEAK
ZAYIFLAMAK
PEAK
ZİRVE
peak
zirve yapmak (fiyatlar)
Peak aging
Doruk yaşlandırması (metal)
peak busy hour (PBH)
en yoğun saat
Peak capacity
Pik yük
peak cell rate (PCR)
tepe hücre hızı
peak clipper
tepe kırpıcı
Peak current
Pik akım
peak day, peak hour
pik gün, pik saat
peak detector
tepe sezicisi
peak envelope power
zarfın tepe gücü
peak envelope power
zarfın tepe gücü, kiplenimin doruğundaki güç
peak excursion
tepeden tepeye gezinim
peak factor
tepe faktörü
Peak firing temperature
Doruk fırınlama sıcaklığı (seramik)
peak intensity wavelength
tepe şiddeti değerindeki dalga boyu
peak inverse voltage
ters tepe gerilimi
peak limiter
tepe sınırlayıcı, dinamik sınırlayıcı
peak load
azami yük
peak load
azami yük, doruk yük
peak load
en büyük yük
Peak load
Pik yük
Peak load
Üst yük
Peak load power plant
Pik yük santralı
Peak load power station
Pik yük santralı
peak luminance
doruk ışıklılık
peak mission wavelength
tepede çalışma dalgaboyu
peak occupancy
Zirve doluluk
peak of laying
en çok yumurtlama; noktası
peak of strength
dayanımı pik
Peak output
Doruk üretim
peak output
en yüksek verim
Peak overlap
Doruk bindirimi (x-ışınlarıgörüngesi)
peak overshoot ratio
tepe aşma oranı
peak periods
Zirve saatler
peak point
tepe noktası, doruk noktası
peak power
1) doruk güç, 2) azami kapasite
peak power
tepe gücü
peak pressure
azami basınç
Peak production
Doruk üretim; Maksimum üretim
Peak production demand
Doruk üretim istemi
peak season
yoğun sezon
peak shopping periods
Zirve/Doruk alışveriş zamanı
PEAK SNATCH
Cunda bastikası
peak SNR, PSNR
doruk sinyal gürültü oranı
peak time
en işlek saatler
peak time
en yoğun zaman
peak to peak
tepeden tepeye
Peak to peak
Tepeden tepeye, pikten pike
peak to peak amplitude
tepeden tepeye genlik
peak to valley value
doruk koyak değeri
peak traffic
en yüksek trafik
peak traffic hours
trafiğin en sıkışık olduğu saatler
peak traffic hours
trafiğin en yoğun olduğu saatler
Peak value
Pik değer, tepe değeri
peak value
tepe değeri, doruk değeri
peak value
tepe değeri, uç değeri
peak voltage
maksimum gerilim, tepe gerilimi
Peak voltage
Pik gerilim, maksimum gerilim
peak voltmeter
tepe gerilimölçeri
Peak wavelength
Doruk dalgaboyu(görünge)
peaked
s. zayif dusmus, bitkin halde. peakedness i. bitkinlik, zafiyet.
PEAKED
TEPELİ
peaked
zafiyet
PEAKED
ZAYIF DÜŞMÜŞ
peaked
zayıf düşmüş, zayıflamış, tazı gibi
peaked traffic
doruklu trafik
peakedness factor
dorukluluk oranı
peaking
en üst seviyeye ulaşma
Peaking turbine
Pik yük türbini
peak-ripple factor
tepe-dalgacık çarpanı, tepe dalgalanma çarpanı
Peaks for headgear
Şapka siperlikleri
peaky
1. sivri tepeli, 2. bitkin, 3. zayıflamış
Peaky blinders
1920’lerin birmingham’ında geçecek olan bir ingiliz gangster dizisi.