Meaning of
"FENA"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
FENA
FOUL
fena
harmful
FENA
UNHOLY
fena
amiss
FENA
EVIL
fena
evil
fena
meager
fena
noxious
FENA
ANGRILY
fena
annihilate
fena
ill
FENA
SINFUL
FENA
SINISTER
fena
deleterious
FENA
VICIOUS
FENA
POOR
FENA
POORLY
FENA
ILL
fena
naughty
fena
nefarious
FENA
BAD
FENA
BADLY
FENA
MALICIOUS
FENA
WICKED
fena
wicked
FENA DEĞİL
PASSABLE
fena değil
alright
fena değil
not bad
fena değil
not half bad
fena değil
not so bad
Fena değil
You did fairly well
Fena değil
Fairly well
Fena değil
Rather good
fena değil
good enough
fena değil
mustn’t grumble
fena değil (uğraşıp duruyorum)
been keeping myself busy
fena değil (uğraşıp duruyorum)
keeping myself busy
fena değil, idare eder
not so hot
Fena halde
By halves
FENA HALDE
UNPLEASANTLY
FENA HALDE
SORE
FENA HALDE
SORELY
fena halde
grossly
FENA HALDE
BADLY
fena halde, kötü halde
grossly
fena huylu, aksi
ill-humored
fena kapışmak, dövüşmek
be at it hammer and tongs
fena olmayan
fair to middling
fena surette bozmak, kötü davranmak
Outrage
Fenakein
Phenacaine
fenalaşma
deterioration
FENALAŞMAK
BE AGGRAVATED
fenalaşmak
worsen
FENALAŞMAK
BECOME WORSE
FENALAŞMAK
SINK
fenalaşmak
fall
fenalaşmak
get worse
FENALAŞMAK
DETERIORATE
fenalaşmak
deteriorate
fenalaşmak, bozulmak, alçalmak, gerilemek
Deteriorate
fenalık
evil
fenalık gelmek
feel faint
fenalık kötülük
evil
fenalıklar geçirmeye veya o zamana kadar gizli tuttuğu her şeyi ifşa etmeye başlamak
go to pieces
fenasetin
phenacetin
Fenasetin
Phenacetine
Fenasetin
Acetophenetidine
Fenasit; Berilyum silikat
Phenacite
Fenazin
Phenazine